Roma topraklarına M.Ö. 77'de Komutan Servilius Isauricus tarafından katılan Antalya, Pompeius'un donanmasına üs olmuş ve M.S. 130'da Hadrianus'un Attaleia'yı ziyareti şehrin gelişmesini tetiklemiştir. Bu dönemde, antik yerleşmenin üzerine modern şehir kurulmuş, ancak antik çağ kalıntılarına pek rastlanmamaktadır. Ancak, eski liman kalıntıları ve Hadrian Kapısı, Antalya'nın antik eserleri arasında öne çıkmaktadır.
Pamphylia ve Lykia: Antalya'nın Antik Çağdaki Konumu ve Altın Çağı
Antalya ve çevresi antik çağda "çok verimli" anlamına gelen Pamphylia ve Batı kesimine ise Lykia olarak adlandırılmıştır. Milattan önce VIII. yüzyıldan itibaren Ege Denizi'nin Batı kıyılarından gelen göçmenler, Aspendos ve Side gibi şehirleri kurarak bölgeye yerleşmişlerdir. II. Attalos'un Side'yi kuşatması sonucunda Antalya'nın bulunduğu yere şehir kurulmuş ve Attaleia adını almıştır. Bu ad, zamanla Atalia ve Adalya olarak değişmiş, günümüzdeki Antalya adını almıştır. Arkeolojik kazılar, bölgede insanların günümüzden 40 bin yıl önce yaşadığını göstermiş, Pamphylia ve Lykia gibi çeşitli kent devletlerinin ve imparatorlukların hâkimiyetine girmiştir. Antalya'nın antik çağdaki adı Pamphylia olup, II. ve III. yüzyıllarda altın çağını yaşamış, ancak V. yüzyıla doğru eski ihtişamını kaybetmiştir.Selçuklu ve Osmanlı Dönemleri: Antalya'nın Türk Topraklarına Katılımı ve Gelişimi
Bizans egemenliği altındayken, 1207'de Selçuklular tarafından Türk topraklarına katılan Antalya, Anadolu Beylikleri devrinde Teke Aşireti'nin egemenliğine girmiştir. Osmanlılar zamanında Teke sancağı merkezi olan Antalya, XVII. yüzyılın ikinci yarısında ünlü Osmanlı seyyahı Evliya Çelebi'nin anlatımına göre kale içinde dört mahalle ve üç bin ev, kale dışında ise 24 mahalle ile zenginleşmiştir. Limanı 200 parçalık gemi alacak büyüklüktedir. Osmanlı İmparatorluğu'nun son yıllarında bağımsız sancak haline gelmiş ve Cumhuriyet döneminde günümüzdeki adını almıştır.
Kaleiçi: Antalya'nın Tarihi ve Kültürel Hazineleri
Antalya'nın tarihi ve kültürel zenginlikleri arasında öne çıkan Kaleiçi, at nalı şeklindeki içten ve dıştan surlar ile çevrilidir. Surlar, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinin izlerini taşırken, bu bölgedeki kiremit çatılı evler, Antalya'nın mimari tarihini ve yaşam tarzını yansıtmaktadır. 1972'de koruma altına alınan Kaleiçi, 1984 yılında uluslararası bir ödül olan Altın Elma Turizm Oskarı ile ödüllendirilmiştir. Günümüzde Kaleiçi, otelleri, pansiyonları, restoranları ve barları ile turistlerin ilgisini çeken, eğlence ve tarih kokan bir merkez haline gelmiştir.
Antalya: Doğa ve Tarih Buluşuyor
Antalya, sadece tarihi ve kültürel zenginlikleriyle değil, aynı zamanda doğal güzellikleriyle de öne çıkan bir destinasyondur. Akdeniz'in mavi suları, kumsalları ve yeşil dağlarıyla Antalya, ziyaretçilere eşsiz bir deneyim sunar. Tarihi kalıntılar, müzeler, modern şehir yaşamı ve doğal güzelliklerin buluştuğu bu kent, hem tarih severleri hem de doğa tutkunlarını kendine çekmektedir. Antalya, geçmişi ve günümüzü bir araya getirerek misafirlerine unutulmaz anılar yaşatmaktadır.
Antalya'nın Turistik Çekiciliği ve Geleceği
Antalya, sadece tarihi ve doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda turistik çekiciliğiyle de dünya genelinde tanınan bir destinasyondur. Her yıl milyonlarca turistin ziyaret ettiği Antalya, güneş, deniz, kum turizminin yanı sıra kültür turizmi ile de öne çıkmaktadır. Antalya'nın geleceği, sadece turizmde değil, aynı zamanda sürdürülebilir kalkınma ve koruma projeleriyle de şekillenmektedir.