"Eğitimin onlarca sorunu varken, bakanlık yine 'Ben yaptım oldu' mantığıyla davranıyor" diyen Özbay, eğitimde asıl önemli olanın ders saati sayısından öte; eğitim ortamlarının fiziki donanım yetersizliğine ve öğretmenlerin çalışma ortamlarına çözüm üretmek olduğunu vurguladı.
Özbay, Türkiye'de çoğunluğun asgari ücretle geçimini sağladığına dikkat çekerek, okul ve eğitim ortamlarının veliler için büyük bir ekonomik yük oluşturduğunu söyledi. Özbay, "Devlet tarafından karşılanmayan beslenme, ulaşım ve barınma gibi ihtiyaçlar velilerin üzerine binmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı, bu ihtiyaçlara çözüm bulmalı ve çocuklara sadece akademik dersler değil, duygusal ve sosyal gelişimlerine de katkı sağlayacak bir eğitim ortamı sunmalıdır" dedi.
Eğitim takviminin uzatılmasının pedagojik açıdan da sakıncalı olduğunu belirten Özbay, "Dünyada da örnekleri var. Bizden daha uzun eğitim-öğretim süresi olan yerler var. Bizim kadar olanlar da var. Eğitim bilimi açısından, tatil süreleri uzadığı zaman öğrenme kayıpları yaşanır. Öğrenme kayıplarının en aza indirilebilmesi için 7-8 saat ders yapmaktan öte, kısa dinlenme süreleri şeklinde planlamalı" diye konuştu.
Özbay'ın açıklamaları, eğitim takviminin uzatılmasının veliler ve öğrenciler üzerinde yaratacağı olumsuz etkileri gözler önüne seriyor.