2016 yılının ilk günü eğitimci ağabeyimiz Arif Turgut’u kabir hayatına yolcu ettik. Her bir yakınımızı yolcu ettiğimizde hissettiklerimizi tekrar yaşadık.
Arif Ağabey;
1954 Kumluca doğumlu, Cumhuriyet İlkokulundan mezun olduktan sonra Konya İ.H. Lisesinde okuyor. Okul bitiminde imamlık görevlerinde bulunuyor. Bu arada 1978’de İzmir Yüksek İslam Enstitüsünü bitirdikten sonra öğretmen oluyor. 12 Mayıs 1980 – 17 Kasım 1986 tarihleri arasında Kumluca İmam Hatip Lisesinin Okul Müdürlüğü görevinde bulunuyor.
2007 yılında Antalya Merkez İlköğretim Okulunu öğretmeni iken emekli oluyor. 1972 yılında başlayan memuriyet hayatı 35 yıl sonra bırakılıyor.
Kumluca İ.H.L’nin kuruluş ve gelişme dönemlerinde bugünkü ilçemiz imam-hatiplik ekolünün yönlendirici konumunda ki yöneticisi…
İlk mezunlarını 1983 yılında veren okulumuzun üniversite sınavlarında ne yapacağı çok merak ediliyordu. Beklenin üzerinde bir başarı gösterince ilçeyi dalgalandırmıştı. 1984 yılında ki okulun 2. mezunlarından İlçemiz Milli Eğitim Müdürümüz Sn. Mehmet Ali Girgin, “Kendi dönemlerinde 22 mezundan 16 kişinin üniversiteyi kazandığını” ifade ediyor. O yılların Kumlucası için çok büyük bir başarı.
İmam Hatip Lisesinin bu başarı grafiği artarak devam etti. Zamanla tıp, hukuk, mühendislik, öğretmenlik… vs her alanda sınav kazandıran bir kurum haline geldi.
Ilımlı, sevecen, herkesle barışık ve mütevazı kişiliği ile Rahmetli Arif Turgut Ağabeyimizin Okul Müdürü olarak Kumluca İmam Hatip Lisesine çok şeyler kattığını ve öğrencileri için unutulmaz olduğunu söyleyebiliriz. Güzel hatıralarla anılan güzel bir insan… Eşim ve kardeşimin öğretmeni olmasının ötesinde benim içinde meslek ve yöneticilik hayatım açısından formül olacak bir tavsiyesini alarak öğretmenliğe başladım. O söylediği tavsiye hayatımın her aşamasında kulağıma küpe oldu.
Yıl 1980, ülkede asker ihtilal yapmış. Anayasa-hukuk askıya alınmış. Askerler ağırlıklı olmak üzere bürokratların tasavvurları ve buyrukları kural olarak uygulanıyor. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı törenlerinde, İmam-Hatip Lisesinin kız öğrencileri katılırsa ki başörtülü katılmaları yasak, öğrenciler başlarını açmak istemiyor. Konuya okul idaresi, öğrenci ve velilerce ortak bir çözüm üretiliyor ve uygulanıyor. Zamanın İlçe Mülki, Adli ve Askeri yöneticileri uygulanan çözümden hoşnut kalmıyorlar ve olaya el koyuyorlar.
Timur, Nasrettin Hoca ve fil hikayesi(nde ki gibi) Rahmetli Arif Turgut tek başına kalıyor. Buradan kendisine önemli bir ders çıkarıyor.
1983 yılında üniversiteyi bitirdik. Tayinimiz Diyarbakır’a öğretmen olarak çıktı. Ve Arif Ağabeyi okulunda ziyaret ettim. Bana tavsiyelerini sorduğumda, yukarıda özetlediğim olayı ve kendisinin bu olaydan çıkardığı dersi anlattı. Benimde bu hayat dersini ilke edinmemi tavsiye etti. Bugüne kadar ki yaşamımda bilhassa da yöneticilik yıllarımda bu tavsiyeyi kulağıma küpe yaptım. Çok işime yaradı. Kendisinden Allah razı olsun.
Güzel insan olduğuna şahitlik ediyorum. Ailesine, İmam Hatip Lisesi camiasına ve sevenlerine sabırlar diliyorum. Allah rahmet eylesin, makamı cennet olsun.