Antalya iline bağlı merkez ilçelerden biri olan Muratpaşa birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir bölgedir. Kentin en eski yerleşim yeri olma özelliğine sahip olması sebebiyle bölgede birçok arkeolojik kazı yapılmıştır. Bölgede yaşayan medeniyetler hakkında detaylı bilgilere ulaşılmasına olanak sağlayan bu kazılar Muratpaşa ilçesinin tarihini de gün yüzüne çıkarmıştır. Kuzeyde kepez, doğuda aksu ve batıda Konyaaltı ilçeleri ile komşudur. 20 km uzunluğunda sahil şeridine sahiptir. 64 mahalleye sahip olan Muratpaşa 1993 yılında Kepez ve Konyaaltı ile birlikte Antalya büyük şehir belediyesine bağlı bir belde olarak kurulmuştur.
Muratpaşa Tarihi
Antalya bölgesinin en eski yerleşim bölgesi olması sebebiyle oldukça geniş bir tarihi bilgi içermektedir. Helenistik dönemde Bergama Kralı 2. Attalos bölgenin konumunu ve yapısın dikkate alarak burada bir liman kenti kurulmasını istemiştir. Bölgenin gelişebilecek konuma sahip olması ve coğrafi özelliklerinin iyi olması bu kararı vermesinde büyük bir rol oynamıştır. Kurucu adını alan bölge uzun süre boyunca “Ataleia” olarak anılmıştır. Bergama krallığının zamanla güçsüzleşerek yok olması ardından bölge tamamen savunmasız kalmıştır. Bağımsız şekilde kalan bölge kısa bir süre sonra korsanların hakimiyeti altına girse de bu süreç uzun sürmemiştir. Liman kenti olması sebebiyle çevresini saran büyük sur duvarlarına sahiptir. Roma hakimiyeti altına girdikten sonra sur duvarları güçlendirilmiş ve Bizans döneminde ise sur duvarlarına eklemeler yapılmıştır. Bizans dönemine uzun süre tanıklık yapmış olan Muratpaşa Akdeniz ticaretinin önemli limanlarından biri haline gelmiştir. 7.yy da Arap akınlarına uğramıştır. Dönemle ilgili bilgi veren birçok tarihi kalıntıya arkeolojik kazılar sonucunda ulaşılmıştır.
Muratpaşa'nın Önemli Bölgeleri ve Gezilecek Yerleri
Antalya Müzesi
1922 yılında eserlerin yağmalanmasını engellemek amacıyla Süleyman Fikri Erten tarafından kurulmuştur. Sadece Türkiye’nin değil Avrupa’nındı en önemli müzeleri arasında yerini almayı başarmış olan bir müzedir Birçok medeniyete ve çağa ışık tutan eserler müze içerisinde sergilenmektedir. Alaaddin Camisinde kurulmuş olan müze Antalya ili ve çevresinde yapılan kazılarda ele geçen eserlerin sergilendiği bir müzedir. Oldukça büyük olmasının yanı sıra her yıl binlerce turist ağırlamaktadır. 14 sergi salonu, açık hava galerileri, çocuk bölümü ve bahçeden oluşan bir müzedir. Toplamda 30.000 m2 alana sahiptir. Bu alanın 7.000 m2’si kapalıdır. Antalya ili içerisinde bulunmuş olan 3 farklı antik kültür eserlerinin sergilendiği müze Likya, Pamfilya ve Pisidya’yı yakından tanımak için bir fırsat sunmaktadır.
Çocuk bölümü: Yıllar öncesi çağlarda çocukların yaptıkları eşyalar ve oyuncakları bu salonda sergilenmektedir.
Tabiat Tarihi ve Prehistorya Salonu: İlk tarihi çağlarda yaşamış olan hayvan ve insan fosillerinin sergilendiği bir salondur. Oldukça ilgi çekici olan bu salonda ilk yerleşik hayata geçen ve avcılıkla uğraşan insanların av malzemeleri de sergilenmektedir.
Seramik Eserler Salonu: Çağlara uygun olarak yapılan seramikler ve seramiklerin hangi malzemelerle yapıldığı bu bölümde gösterilmektedir. Çanakların üzerlerine işlenen işlemelerin hangi döneme ait olduğu kronolojik sıra ile gösterilmektedir.
Bölge Kazıları Salonu: Antalya bölgesş ve çevresinde yapılan kazılar sonucu ele geçirilen eserler burada sergilenmektedir.
Tanrılar Salonu: Mitolojik eserlerin ve tanrıların yer aldığı bu bölüm oldukça gösterişlidir. Heykellerin hangi tanrıyı temsil ettiği ve kim olduğu gösterilmektedir. Zeus, Zeus’un kızı Athena, Apollon ve Afrodit bu tanrılardan yalnızca bir kaçıdır.
Küçük Eserler ve İkonalar Salonu: Bu bölümde sikkeler yer almaktadır. Medeniyetlere ait sikkeler sergilenmektedir.
Yivli Minare
1230 yılında Selçuklu hükümdarı 1. Alaaddin Keykubat tarafından yaptırılmıştır. Anadolu Türk mimarisinde eşi benzeri olmayan bir yapıdır. Oldukça farklı özelliklere sahip olan yivli minare Antalya’da bulunan ilk İslam yapımları arasındadır. 8 yivli minareye sahiptir, yivlileri sebebiyle yivli minare ismini almıştır. Minaresi 38 metre yüksekliğe sahiptir.
Kaleiçi
Antalya’nın Muratpaşa ilçesinde yer alan kent merkezidir. Tatilcilerin yeme ve içme için sıklıkla tercih ettiği Kaleiçi özellikle yaz aylarında renklidir. Keyifli vakit geçirmek isteyenlerin vazgeçilmez adresi olan Kaleiçi gerek yerli halk gerekse turistler tarafından benimsenmiştir. Helenistik dönemde yapımına başlanmış olan Kaleiçi’nde Bizanslılar, Hristiyanlar, Araplar, Müslümanlar, Selçuklular ve Osmanlılara ait izler bulunmaktadır. Dar sokakları ile keyifli vakit geçirmenize olanak sağlayan evleri de bulunmaktadır.
Yat Limanı
Antalya şehrinde bulunan yat limanı 100 tekne bağlama kapasitesine sahiptir. Oldukça geniş bir limanın çevresinde restoranlar ve kafeler bulunmaktadır. Yaz aylarında sıklıkla ziyaret edilen bölge kafa dinlemek için idealdir. Ayrıca limandan turlar düzenlenmektedir.
Lara Plajı
Antalya’nın en güzel plajlarından biri olan Lara plajı gerek denizi gerekse kumsalı ile dikkat çekmektedir. Çam ormanları ile kaplı olan plaj şehir merkezine 12km uzaklıktadır.
Atatürk Kültür Parkı
Muratpaşa ilçesi sınırlarında bulunan Atatürk kültür parkı geniş bir bitki çeşitliliğine sahiptir. 2006 yıında hizmete açılmıştır. Hafta sonu tatillerini iyi değerlendirmek isteyenlerin uğrak mekanı olan Atatürk kültür parkında uçurtma uçurabilir ve piknik yapabilirsiniz.
Düden Suyunun Deniz Şelalesi
Antalya şehir merkezine 10 km uzaklıkta bulunmaktadır. Görenlerde hayranlık uyandıran şelaleyi görmek için sadece turt içinden değil yurt dışından da binlerce kişi gelmektedir.
Üç Kapılar(Hadrianus)
Roma imparatoru Hadrian’a adanmış olan bir yapıdır. MS 139 yılında yapılmış olan yapı yuvarlak kemerli ve 3 adet kapı acılığına sahiptir. Sütunları hariç tamamen beyaz mermerden yapılmıştır. Kapının her iki ayağında 2 adet kule bulunmaktadır. Üzerinde ki işlemeler ve mimari yapısı dönem hakkında bilgi vermektedir.
İki Kapılı Han
İçerisinde dükkanların bulunduğu iki kapılı han zamanla restore edilerek hizmete açılmıştır. Yerli halkın sıklıkla ziyaret ettiği han Selçuklu dönemine ait bir yapıdır.
Karaalioğlu Parkı
140 bin metrekarelik alana kurulmuş olan park 20. Yy ilk yarısında Karaoğlan bahçesi mersiye alanı olarak kullanılmaktaydı.
Kaynak: www.antalyagezirehberi.net
