Bu yazımda, tarihin ve doğanın eşsiz buluşma noktası olan Antalya'nın Demre İlçesi'ni ele alacağım.

Antalya'nın batısında, tarih kokan bir atmosferle öne çıkan Demre ilçesi, zengin geçmişi ve doğal güzellikleriyle ünlüdür. Bu ilçe, hem tarih meraklıları hem de doğa severler için eşsiz bir destinasyon sunar.

Demre'nin en ikonik özelliklerinden biri, Antik Likya'nın önemli şehirlerinden biri olan Myra Antik Kenti'dir. Myra, tarihi tiyatrosu, antik kaya mezarları ve Likya'nın büyüleyici atmosferi ile ziyaretçilere benzersiz bir yolculuk sunar. Aynı zamanda Aziz Nikolaos'un mezar kilisesi olarak bilinen Demre Kilisesi, tarihi ve dini öneme sahiptir.

Myra (Demre) her zaman Likya’nın en önemli şehirlerinden birisi olarak bilinir. En erken sikkeler M.Ö. 3.YY’la dayanır. Fakat şehrin M.Ö. 5. YY’da kurulduğu tahmin edilmektedir. Roma egemenliği döneminde Myra (Demre) sosyal bir yaşamın merkeziydi. Bizans döneminde Myra önemli idari ve dini bir merkez olmuştur. Piskoposluk merkezi de olan Myra’da St. Nikolaos IV. yy başında Piskopos olarak görev yapmış ve o zamandan sonra Myra, hep haç yolu yapılan bir yer olmuştur. Bu açıdan Demre Hıristiyan dünyasının her zaman ilgisini çekmiştir.
Likya’nın en iyi korunmuş tiyatrosu Demre’de bulunmaktadır. 29 oturma sırası ve 12 bin seyirci kapasiteli tiyatro Demre kalesine yaslanmıştır. Myra metropolü Likya mezarlarının önemli örneklerini ihtiva etmektedir. Kayalar oyularak mezarlar kabartma ve yazılarla süslenmiştir.

Diğer önemli bir yapı St. Nikolaos Kilisesi dir. Kilise bugün yaklaşık 7 metre toprak seviyesinin altındadır. St. Nikolaos’un kemikleri kilise içindeki mermer bir mezarda bulunurken, kemiklerinin büyük bir kısmı  İtalyanlar tarafından çalınmış ve Bari şehrine kaçırılmıştır. Diğer taraftan Bir Rus Prensi 1862 yılında Kiliseyi restore ettirmiştir. Ruslar, bir kilise çanı ilave ederek kubbeyi bir haç tonozu ile değiştirmişlerdir. St. Nikolaos’un bazı kemikleri bugün Antalya Müzesinde bulunmaktadır. St. Nikolaos çocukların ve gemicilerin koruyucu azizi ve bütün dünya çocuklarının da Noel Babasıdır.

İlk defa 1904 yılında Eynihal adıyla köy statüsüne kavuşan Demre; 12/01/1968 tarihinde 4 köyün birleşmesiyle Belediye; 4 Temmuz 1987 gün ve 3392 sayılı yasa ile de Kale adıyla ilçe olmuştur. 24/03/2005 tarih ve 5322 sayılı Kanunla Kale ismi Demre olarak değiştirilmiştir.

İlçenin sahil bölgeleri de büyüleyicidir. Çağla Burnu ve Çayağzı, temiz denizi ve doğal güzelliğiyle göz dolduran plajlara ev sahipliği yapar. Kapaklı Burnu ise tarihi kalıntıları ve eşsiz manzaralarıyla dikkat çeker.
İlçe tarihi geçmişi ve coğrafi konumu itibarı ile turizm beldesidir.

Kekova adaları, Batık Kent'in tertemiz denizi ve iklimi ile de belde coğrafi yönden de turizm açısından şanslı bir yerleşim yeridir. İlçenin bütün bu özelliklerine rağmen turizmden yeterli derecede faydalandığı söylenemez. Bunun sebebi ulaşımın zorluğu ve konaklama tesislerinin azlığı nedeniyle hizmet sektörünün gelişmemesidir.

7832cb35-8e57-49c3-9cb8-da4608c73012
Demre, aynı zamanda Likya Yolu'nun da geçtiği bir rota olan doğal güzellikleriyle bilinir. Bu patika, yürüyüş ve trekking severler için harika bir keşif fırsatı sunar.

Yerel mutfağı da ilgi çekicidir. Yöresel restoranlarda, taze deniz ürünleri, zeytinyağlı yemekler ve yöresel lezzetlerle dolu bir sofra deneyimi yaşanır. Ayrıca Demre'nin pazarları, taze meyve, sebze ve yöresel ürünlerle renklenir.

Demre, tarihi ve doğal güzellikleriyle Antalya'nın turistik cazibesine farklı bir boyut katar. Bu şirin ilçe, sakin atmosferi, tarihi zenginlikleri ve eşsiz manzaralarıyla unutulmaz bir tatil deneyimi sunar. Antalya bölgesini keşfederken, Demre'nin benzersiz güzelliklerini göz ardı etmemek önemlidir.

Bir başka ilçede buluşmak üzere hoşçakalın, sevgiyle kalın…

09dcf3d6-bd73-4a83-9cc3-3f9f440cff99