Teknolojinin bu kadar gelişmediği dönemlerde siyasilerin ne yaptığını vatandaşlar bilemezdi. Siyasetin nabzını, iyi tutabilen akil kişilerin sözü dinlenir, buna göre siyaset yapılırdı.
Zamanımızda vatandaşlarımız siyasilerin ne düşündüğünü, ne yaptığını hatta niyetinin ne olduğunu anlayabiliyorlar. Önceki yazımda fırtına öncesi sessizlik veya kaynayan kazan diye yazmıştım. Kumluca’da da hafif rüzgârlar başladı. 1 Ekim tarihi itibariyle CHP de aday adaylığı başvuru süresi başladı.
Küçük bir ayrıntı vereyim. AK Parti İlçe Başkanı Arif Yavuzer, Bölge ilçe başkanlarıyla birlikte Ankara’nın kapılarını aşındırmaya gitti.
Hareketlenmeye biraz da Sinan Çeviren kardeşimizin yaptığı haberin katkısı oldu.
Gruplaşmaların, siyasi akımların dalgalandığı dönemlere girdik. Bunları açık açık yazamasak da vatandaşlarımız bizim bildiğimiz veya bilmediğimiz her şeyin farkındadır. Siyasiler vatandaşlar nasıl olsa bir şey bilmiyor diye düşünmesin. Attıkları her adımdan, hangi yöne döndüklerin bile vatandaşın haberleri var.
Vatandaşlarımız bugünlerde Dolar Kurundaki yükselişten kaynaklanan zamlardan etkilenmeden hayatını sürdürme ve kazanma peşinde. Ekonomide bugünkü ortam olursa seçim meydanlarında eski kalabalıklar da olmayabilir. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Devleti Demokratik bir ülkedir. Tepkisini meydanlarda değil sandıkta verir.
Bir kez daha hatırlatıyorum. Kimlerin kimlerle küstüğünü, kimler hangi parti ile flört ettiğini, kimlerin hangi hesaplar peşinde olduğunu vatandaşlarımız görüyor ve biliyor.