Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Grand Kartal Otel’de çıkan yangın, hepimizi yasa boğan bir trajediye dönüştü. 238 kişinin konakladığı otelde çıkan yangında 76 kişi yaşamını yitirdi. İnsanların can pazarı yaşadığı o anlarda ortaya çıkan ihmaller zinciri, bu felaketin göz göre göre geldiğini gösteriyor. Ancak olayın belki de en utanç verici tarafı, yangın sırasında pistlerde kayak yapmaya devam eden insanların görüntüsüydü.
CAN PAZARI VE VİCDANSIZLIK
Bir yanda çığlıklarla yardım isteyen, ölümle mücadele eden insanlar… Diğer yanda hiçbir şey olmamış gibi kayak yapmaya devam edenler… İnsan, böyle bir durumda “Hiç mi utanmadınız? Hiç mi vicdanınız sızlamadı?” diye sormadan edemiyor.
Yangın sırasında otel çalışanları kendi canlarını hiçe sayarak misafirleri kurtarmak için büyük bir mücadele verirken, pistlerde eğlenmeye devam eden bu insanlar, toplumsal olarak empati ve vicdan duygumuzu kaybettiğimizi gösteriyor.
Otel çalışanlarının ifadeleri, yangının nasıl bir ihmaller zincirinin sonucu olduğunu açıkça ortaya koyuyor:
•Yangın alarmları vardı ama çalışmıyordu.
•Katlarda yangın tüpleri bulunmuyordu.
•Acil tahliye prosedürleri eksikti.
Ahşap bir binada yangın alarmı çalışmıyorsa, bu facianın boyutlarını artırması kaçınılmazdır. Otel görevlisi Halil Gümüş’ün şu sözleri, bu ihmallerin nasıl bir felakete yol açtığını özetliyor: “Ahşap bir bina. Yangın alarmı olsa bu kadar insan vefat etmezdi. Hani var ama çalışmıyor.”
Çalışanlar kendi imkanlarıyla 25 kişiyi kurtarmayı başardı. Ancak geç fark edilen yangın, pek çok kişinin dumandan zehirlenerek ya da kurtulma umuduyla kendini aşağı atmasıyla ölümle sonuçlandı.
Otel çalışanlarının ifadeleri, yangın sırasında yaşanan çaresizliği tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor. Çalışanlardan biri, bir annenin 3 yaşındaki çocuğunu duman dolu odadan kurtarmaya çalıştığını ancak imkanların yetersiz kaldığını anlatıyor. Temizlik görevlisi Neçirvan Öner ise dumanın içine girerek iki çocuğu kurtarmayı başarmış, ancak kendisi zehirlenme nedeniyle ölümden dönmüştür.
Bir başka çalışanın ifadesi ise trajedinin boyutunu daha da çarpıcı bir şekilde anlatıyor: “Bir hemşire arkadaşımız vardı, korkup kendini aşağı attı. Allah rahmet eylesin.”
TOPLUMSAL DUYARLILIK NEREDE?
Yangın sırasında yaşananlar, yalnızca ihmalleri değil, toplumsal duyarlılığın eksikliğini de gözler önüne seriyor. İnsanların ölümle mücadele ettiği bir ortamda kayak yapmaya devam etmek, vicdanın ve insanlığın kaybından başka bir şey değildir. Bu olay, hepimize empati ve toplumsal duyarlılık gibi temel değerleri yeniden hatırlatmalıdır.
Bu trajedinin sorumluluğu yalnızca otel yönetimine değil, denetim mekanizmalarına da aittir. Bir otel, yangın güvenliği sistemleri olmadan nasıl faaliyette bulunabilir? Bu eksiklikler nasıl fark edilmez? Bu sorular, sadece Kartalkaya için değil, tüm Türkiye için yanıtlanmayı bekliyor.
Denetimlerin kağıt üzerinde kalmaması, ciddi şekilde uygulanması gerekiyor. İnsan hayatını korumak için alınması gereken önlemler basit ama hayati öneme sahiptir.
NE YAPILMALI?
Bu trajediden çıkarılacak dersler, gelecekte benzer felaketlerin yaşanmaması için çok önemlidir:
•Yangın Güvenliği Şart: Yangın alarmı, yangın tüpleri ve tahliye planları her otelde zorunlu olmalı ve bu sistemler düzenli olarak denetlenmelidir.
•Cezai Yaptırımlar Artırılmalı: İnsan hayatını hiçe sayan ihmallerin ağır cezaları olmalı. Bu ihmalleri yapan herkes hesap vermelidir.
•Toplumsal Farkındalık Oluşturulmalı: İnsanların başkalarının acılarına karşı daha duyarlı olması için eğitim ve farkındalık çalışmaları yapılmalıdır.
İNSANLIK SINAVINI GEÇTİK Mİ?
Bolu’da yaşanan bu yangın, yalnızca bir felaket değil, insanlığımızın da sınandığı bir olaydır. 76 kişinin hayatını kaybettiği bu trajedi, sorumluların hesap vermesi ve denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi için bir uyarıdır. Ancak vicdanlarımızı ve insanlık değerlerimizi kaybetmemek için daha derin bir öz eleştiri yapmamız gerekiyor.
Çünkü bir tarafta ölümle mücadele eden insanlar varken eğlenmeye devam edenlerin varlığı, bu yangından daha büyük bir utançtır. Yangında hayatını kaybeden 76 Vatandaşımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılar da Allah’tan acil şifalar diliyorum…
Kalın sağlıcakla…
