Bu yazımda, Antalya'nın cennet köşesi Kaş İlçesini kaleme alacağım.
Antalya'nın güzellikleriyle ünlü ilçelerinden biri olan Kaş, doğanın ve tarihin kucaklaştığı, sakinlik ve güzelliklerle dolu bir cennettir. Bu küçük ilçe, hem yerel halkın hem de gezginlerin gözde destinasyonlarından biri olarak kabul edilir.
Kaş, Antalya ilinin en büyük yüzölçümüne sahip 4. ilçesidir. Antalya şehir merkezinin batısında ve kara yolu ile yaklaşık 190 kilometre uzaklıktadır. Batıda Eşen Çayı ile doğal sınırlar sayesinde Fethiye'den ayrılırken, kuzeyde Elmalı ilçesiyle, doğuda da Uçağiz ve Demre bölgesi ile çevrelenmiştir. Tarihi Likya Yolu ile Karia Yolu'nun kesişim noktasında bulunması, Kaş'ı ve çevresini tarihî açıdan önemli kılar. Kaş'ın bilinen en eski adı Habesos'tur ve bilinen en eski tarihi M.Ö. 2000'li yıllara, yani Hititlere dayanır.
Antalya ve Fethiye körfezi arasındaki yarımada "Teke Yarımadası" olarak bilinir. Kaş da bu yarımadanın içerisinde yer almaktadır. Kaş bölgesinde Akdeniz İklimi hâkimdir. Yaz mevsimleri sıcak ve kurak, kış mevsimleri ise serin ve yağışlı geçer. Fakat bu iklim özellikleri deniz seviyesinden 700 metre yüksekliğe kadar geçerlidir. 700 metreden sonra karasal iklim özellikleri hakim olmaya başlar. Bunun sebebi, denize paralel uzanan yüksek dağlara buralarda çokça rastlanmasıdır. Özellikle ilçe merkezinde, her ne kadar Akdeniz iklimi hakim olsa da Akdeniz Bölgesi'ndeki en düşük yaz gündüz sıcaklıklarına sahip yer burasıdır. Kaş'ın bir diğer özelliği de kıyıdan yaklaşık 2 kilometre açıkta bulunan Meis Adası'na komşu oluşudur. Bölgede gezinirken radyo dinlemeye niyetlenirseniz özellikle bazı noktalarda ülkemizin radyo kanallarından çok Yunan kanallarının yayınlarına rastlayabilirsiniz.
Kaş'ın yerleşik nüfusunun %50'sinden biraz daha fazlası ilçenin kırsal bölgelerinde yaşamaktadır. Kırsal bölgelerde, tarım açısından elverişli olan Toros Dağlarının etekleri, Gömbe Yaylası ve Kasaba Ovası gibi alanlar özellikle tercih edilen bölgelerdir. Geri kalan nüfus ise şehir merkezinde yaşamaktadır. Özellikle yaz aylarında turist sayısındaki artışla bu denge değişse de genel olarak yöre halkı ovalarda ve yaylalarda hayatlarını sürdürmektedir. Yeşilköy, Ova ve Kınık çevresinde seracılık ve zeytincilik, yaylalarda nar ve elma üretimi, kıyı kesimlerinde de balıkçılık hem Kaş hem de Kalkan civarında turizmin temel geçim kaynağıdır.
Kaş'ın en belirgin özelliklerinden biri, sahip olduğu plajları ve Akdeniz kıyılarıdır. Temiz denizi, turkuaz suları ve doğal güzelliğiyle ünlüdür. Plajlar, denizin ve güneşin tadını çıkarmak isteyenler için idealdir. Kaş, aynı zamanda su sporları meraklıları için dalış, yüzme ve yelken gibi aktiviteler sunar.
Ancak Kaş sadece plajlarıyla değil, aynı zamanda doğal güzellikleriyle de büyüler. İlçenin etrafı ormanlarla, dağlarla ve vadi manzaraları ile çevrilidir. Kaputaş Plajı ve Patara Plajı gibi sahil bölgeleri, nefes kesen doğal güzelliklere sahiptir. Aynı zamanda Saklıkent Kanyonu, doğa severler için keşfedilmeyi bekleyen bir harika olarak dikkat çeker.
Tarihi açıdan da Kaş oldukça zengindir. İlçede yer alan antik kentler, Roma dönemine ait kalıntılar ve tarihi camiler, tarih meraklıları için bir hazine gibidir. Xanthos ve Patara gibi antik kentler, Kaş'ın tarihi ve kültürel zenginliğini yansıtır.
Kaş, yöresel ve uluslararası mutfağı ile de öne çıkar. Restoranlar, Akdeniz mutfağının lezzetlerini sunar ve taze deniz ürünleriyle ünlüdür. Aynı zamanda Kaş'ın gece hayatı da canlıdır; birçok bar, gece kulübü ve eğlence mekanı bulunur.
Kaş, huzur dolu bir tatil ve doğanın güzelliklerini keşfetmek isteyenler için mükemmel bir seçenektir. Doğa ile tarihin mükemmel bir birleşimi olan bu ilçe, sizi büyüleyecek ve unutulmaz anılar biriktirmenizi sağlayacaktır. Antalya'yı ziyaret ettiğinizde, Kaş'ı mutlaka listenize eklemeyi unutmayın. Bu ilçe, hayatınız boyunca hatırlayacağınız unutulmaz bir deneyim sunacaktır.
Bir başka yazımda buluşmak üzere, hoşça kalın ve sevgiyle kalın...