GENCECİK PEHLİVANLARIMIZA SAHİP ÇIKMALIYIZ!..
ORHAN OKULU, KUMLUCA'NIN BİR DEĞERİDİR.
KÖLEOĞLU, DEĞERLERİMİZE SAHİP ÇIKMALIDIR...
BELEDİYE İŞÇİLERİNE, MESAİ ÜCRETLERİ HAKTIR, VERİLMELİDİR...
ÇAKMA YÖRESEL ÜRÜNLER FUARI.
YILBAŞINA KADAR, 110 İŞÇİ İŞTEN ÇIKARILACAK İDDİASI.
BELEDİYE BAŞKANINA YAPILAN SALDIRIYI KINIYORUM...
ÖTEKİSİ OLMAYAN BİR KUMLUCA, BÖYLE SAĞLANAMAZ!..

Köşe yazmayalı epey olmuş. Konularda baya birikmiş. Ben genelde laf olsun, torba dolsun mantığıyla yazılarıma kaleme almıyorum. Toplumsal olaylara bakış açım hep mazlum dan yana olmuştur. Kafamı yastığa koyduğumda rahat uyumalıyım.

Kumluca'da neler oluyor... Pehlivanlara yapılan ayıba mı değinsem, ya da belediye personellerinin mesai ücretlerinin kesilmesine mi değinsem, Yılbaşına kadar partili partisiz ayrımı yapılıp, işten çıkarılacak olan işçilere mi değinsem, yoksa bakkalın mühürlenmesine mi? Nereden başlasam bilemedim…

Geçenlerde gencecik civan gibi iki pehlivan ziyaretime geldiler. Biri Edirne Tarihi Kırkpınar güreşlerinde Tozkoparan boyunda birinci, diğeri ise minik1 da üçüncü olmuş. Bu gençler derece yaptıklarından Belediye Başkanını ziyaret etmişler. Orada Belediye Başkanı Mustafa Köleoğlu, bu gençlere birer adet çeyrek altın takmış. Çocukların söylediğine göre belediye başkanı, bu pehlivanlara meclisten karar almak şartıyla altın sözü vermiş. Gel zaman git zaman bir beklenti içine girmişler. Çocukların giyimlerine kuşamlarından anlaşılacağı gibi, gariban ailelerin çocukları...

Kumluca Belediyesi ile iletişime geçip çocukların mağduriyetini anlattım. Meğer verdikleri çeyreklermiş hediye olan. Düşününki Tozkoparan boyu üçüncüsüne Edirne Belediyesi yaklaşık 5 adet tam altın verirken, biz birincimize bir çeyreği layık görmüşüz. Ekim ayı meclis toplantısın da bu konu gündeme gelmiş. Birer tane çeyrek verilmesi kararı verilmişti. Yalnız bu karar alınırken Meclis üyesi Halil Karataş, her pehlivana birer çeyrek verilmesini doğru olmadığını, en azından derecelerine göre tam altın dan çeyreğe doğru verilmesi gerektiğini savunmuştu. Fakat, birer tane çeyrek verilmesi oy çokluğuyla kabul edilmişti. Meğerse bu çeyrek altınlar pehlivanların ziyaretinde verilen çeyreklerin kararıymış. Sonuçta ziyaret de verilen çeyreklerin bir şekilde bütçeden çıkarılması gerekiyordu. Burası gayet doğal. Burada ki sıkıntı, pehlivanlara söz verilerek, bir beklenti içine sokulmasıdır.

Bir kulübümüz var. Kumluca Belediyespor. Bu kulüp başarı sağlasın, ilçenin ismi daha fazla duyulsun, ilçenin tanıtımına katkı sağlansın diye belediyemiz ve sporseverler maddi ve manevi destek veriyorlar. Futbola nasıl destek veriliyorsa, ata sporuna aynı oranda destek olunmalıdır. Bu gencecik pehlivanlar Edirne’de Türkiye’nin birçok ilinde, ilçesinde Kumluca’nın ismini duyuruyorlar. Kumluca adına güreşip, ilçenin tanıtımına katkı sağlıyorlar. Bu çocuklar bir çeyrekten daha fazlasını hak ediyor. Bir pehlivan kolay yetişmiyor. Bu çocuklar oraya ulaşana kadar kaç çeyrek masraf yapmıştır. Değerlerimiz desteklenmeli ve teşvik edilmeli ki yeni Orhanlar, Aliler, İsmailler yetişsin. Bir tarım festivali yapıyoruz, 2,5 Milyon TL ye yakın para harcıyoruz. Bunu niçin yapıyoruz ilçeye tanıtmak, katma değer sağlamak için. İnanın ki bu çocuklar gittiği her yerde Kumluca’nın ismini duyurarak azımsanmayacak katkı sağlıyor. Kumluca Belediyesi Ata sporumuzu desteklemiyor demiyorum daha fazla desteklemeli diyorum.

Kumluca’nın adını sayısız başarılara imza atmış Orhan Okulu gibi bir Başpehlivanımız var. Yeni Orhanlar yetiştirebilecek değerli bir hocası var Kemal Yılmaz gibi. Başpehlivanımız Hasan Tuna var. Daha sayamadığım birçok değer. Bu bölge pehlivanlar diyarı. Sayısız cevher var. Orhan Okulu, yıllarca Döşemealtı Belediyesi adına güreşti. Döşemealtı Belediyesi’nin bütçesi, Kumluca Belediyesinden fazla değil. Hemen hemen bütçeler denk. Orhan Okulu niye Kumluca adına güreşmiyor. Yıllarca bizim değerlerimize başkası sahip çıktı. Orhan Okulu, kulüpsüz kaldı. Belki geçmişte hata yapılmış, Kumluca Belediyesi sahip çıkar dedik. Ankara Büyükşehir belediyesi sahip çıktı. İnanıyorum ki Orhan Okulu ve Kemal Yılmaz Kumluca Belediyesi’nden teklif gelseydi boş kağıda imza atarlardı. Milyonlarca lira festivalleri harcıyoruz, ilçemizi tanıtmak İçin. Önümüzdeki değerleri görmüyoruz maalesef.

Gelelim işçilerin mesai ücretlerinin kesilmesine. Bir resmî kurum, özel şirket işçisine mesai yaptırıyorsa ücretine ödemek zorundadır. Bu haktır, kul hakkıdır. Kumluca Belediyesi taşeron işçilerinin mesai ücretlerinin ödenmediğine dair iddialar var. Böyle bir şey varsa bu hatadan dönülmelidir. Ayrıca işçilerin sendika değişikliğine zorlandığı iddiaları da var. Her işçi özgürce istediği sendikayı tercih edebilmelidir. İşten çıkarılma tehdidiyle sendika değiştirmeye zorlamak, adil değildir. Adalet bir gün herkese gerekli. Bir başka iddia da seçimden bu yana yaklaşık 150 işçi işe alındığıdır. Belediyenin ihtiyacı varsa tabi ki işçi alması gayet doğal. Asıl doğal olmayan şu partili bu partili ayrımı yapıp yaklaşık 110 işçinin işten çıkarılacağı iddiası. Belediye Başkanı seçilir ve kendi başkan yardımcılarını, birim müdürlerini belirleyebilir. Fakat asgari ücretle evine ekmek götüren işçiye dokunmamak gerek. Çoğu işçi kıt kanaat geçim derdinde. Birçoğu dişinden tırnağında artırdığı paralarla birikim yapan, krediyle ev alan, araba alanlar var. İşten çıkarılmaları bu insanlar ciddi bir şekilde mağduriyet yaşamaları neden olabilir. Bunun vebalini kimse kaldıramaz.Madem ihtiyaç yoktu niye 150 işçi işe aldık. İhtiyaç varsa neden 110 işçi işten çıkarılır bunu kamuoyunun takdirine bırakıyorum.

Birde, Kumluca kamuoyunu epey meşgul eden Sarıcasu mahallesinde ki bakkalın mühürlenmesi konusu var. 15 yıldır bir şekilde idare edilen bir bakkal, bugün mühürlenmeye çalışılıyor. Bu bakkal belediyeden daha önce ruhsat almış, ruhsatlı bir işyeri anlayacağınız. Oraya işleten ailenin maddi durumları da çok sıkıntılı, hastanede tedavi gören kanser hastası bir anneleri var. Öyle bir zamanlamaya denk geliyor, mühürleme işlemi. Neyse ki iş yeri sahibi avukatıyla duruma itiraz ederek, yürütmeyi durdurma kararı aldırıyor. Ben şuna inanıyorum kanunlar çerçevesinde elbette bir düzen nizam gerekli. Bir belediye başkanı her zaman esnafından yana tavır kullanmalıdır. Esnaf büyük marketlerden zaten dertli. Üstüne üstlük birde Yöresel ürünler fuarı altında açılan stantlar. Yöresel ürünlerden uzak, fabrikasyon ürünlerin satıldığı, çanta ayakkabı gibi benzer ürünlerin satıldığı çakma yöresel ürünler fuarı. Geçmişti hatalıydı halen hata yapmaya devam ediyoruz. Bugün iddia ediyorum ki Maliye Bakanlığı bir genelge yayınlayıp, tüm esnaf, şirket dört dörtlük denetlense çoğu işyeri ya kapatılır, yada iyi dediğimiz firmaların birçoğu ciddi para cezaları alır. Mesele tek bir bakkal değil, Kumluca'da son zamanlarda şu veya bu nedenlerle 3-5 tane daha işyeri mühürlendi. Şunu demeye getiriyorum. Bugün esnaf varsa belediye var. Esnaf kıt kanaat geçinip mücadele verirken, belediyenin de daha hassas davranması gerekiyor. Kişisel husumetlerle, şu partili, bu partili diye zabıtalara adeta baskın yapar gibi muamele yapmak, doğru değildir. Yeri geldiğinde kanunlar esnaf için esnetilmelidir.

Ötekisi olmayan bir Kumluca, böyle sağlanamaz. Birlik ve beraberlik böyle sağlanamaz. O ilçede sükunet, huzur, bereket sağlanamaz. Biraz daha sağduyulu, biraz daha egoların esiri olmadan hareket edilmelidir. Makamlar gelip geçicidir, asıl olan hoş Sada bırakmaktır.
Kıssadan hisse: Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste…

Ayrıca şunu da ifade etmeliyim: Karagöl'de Mustafa Köleoğlu'nun levhasına yapılan saldırıyı da kınıyorum. Öyle yada böyle Köleoğlu, halkın takdiriyle belediye başkanı oldu. Silahla, tehditle, küfürle, şantajla yapılan bu tür saldırıları tasvip etmiyorum. Yapılan saldırıyı tekrar ve tekrar kınıyorum. Seçim zamanı gelir herkes eteğindeki taşları döker, sandıkta vicdanıyla baş başa kalır ve oyunu kullanır. Seçilir, seçilmez yine halkın takdiriyle...

Köşe yazımı, yağlı güreş tarihine iz bırakmış Cazgırların içinde birçok anlam barındıran, salavatlardan biriyle bitirmek istiyorum Saygılarımla... Sağlıcakla kalın…

Allah Allah illallah
Diyelim Maşallah
İki yiğit çıktı meydane
Birbirinden merdane
Dinleyin ağalar sözümü
Pehlivanlar yer batmanla üzümü
El paçada, diz yerde
Güreşelim düz yerde
Elini tersten takar
Evini başına yıkar
Hasmın karıncaysa hor bakma
Yiğitsen meydandan çıkma
Karşıdan gelir kır at
Kanatlan kat kat
Verelim Peygambere salavat
Sallallahu ala Muhammed...

Sinan ÇEVİREN
Yazı İşleri Müdürü