Geçen yazımda Kumluca Devlet Hastanesi ile ilgili 02 Mart 2015 tarihinde yazdığım yazıyı tekrar yazmış ve daha sonra bir yıldır sonuç ne oldu onu yazacağımı belirtmiştim.
Önce Kumluca Devlet Hastanesinin inşaatını kısaca bir özetleyelim.
1- İnşaatın projesi 1982 yılında ödül almış bir proje. Yani Kumluca nüfusunun 29 bin olduğu zaman.
2- 1990’lı yılların başında bu projenin yapılması işi Kumlucalı tarafından üstlenilir ve yapılmaya başlanır.
3- Tahsis edilen alan bir tepedir. Önce bu tepe o günün şartları ile düzeltilir ve düzgün bir saha elde edilir. Elde edilen bu sahada binanın oturacağı yer 7 metre daha kazılır ve binanın temeli atılır.
4- Bina inşaatının yüzde 35’i Kumlucalı tarafından yapıldıktan sonra geri kalan iş Devlet tarafından ihale edilir.
5- 1999 yılında Hüsamettin Çetinkaya Belediye Başkanı olunca ilk el attığı işlerden birisi Devlet Hastanesi olur. Yapılan ihalenin tamamlanması için gereken ödeneği bulur. Ama o ihale yarım ihaledir yani binanın yüzde 35’i tamamlandıktan sonra kalan kısmın yarısıdır. Daha geride binanın yarısı vardır.
6- 2001 yılı sonunda bu süreçte tamamlanır. Dönemin Sağlık Bakanı Osman Durmuş bizzat Kumluca’ya gelerek inşaatı denetler ve gereken ödeneğin ayarlanıp ihalenin yapılması talimatını verir.
7- 2002 yılında devam eden ihale süreci tamamlanır ve 06 Eylül 2002 tarihinde ihale yapılır.
8- Kuru bina tamamlandıktan sonra 2004 yılında binaya taşınılacaktır. Ama içi boştur. İçinin tüm malzemesi Kumluca Hastane Derneği tarafından karşılanır. Yani Kumlucalılar tarafından.
9- 2013 yılında mevcut binamıza ek bir bina için proje Sağlık Bakanlığına gönderilir. Ama Devlet, “Mahalli imkânlarla yapın” diye cevap verir. Siyasilerimizin özverili çalışmaları ile programa alınması kararı çıkar.
10- 2014 olmadı, 2015 olmadı derken 2016 yatırım programına alınacağı söylentileri dolaşırken 2016 programına da alınmadı.
İşte onun için iş yine Kumlucalı’ya kaldı diyorum.
02 Mart 2015 tarihli yazımın son cümlesini bir daha tekrarlayarak yazımı bitirmek istiyorum.
“Sonuç olarak Kumlucalı bu işin üstesinden gelir. Başta Alim Tezcan ve Hüsamettin Çetinkaya bu işe el atmalıdır diyorum.”
Bu konunun bu şekilde çözüleceğine olan inancım ile sonucun hayırlı olması dileğiyle.