ADRASAN'DA NELER OLUYOR?

TEKNELER İÇİN BİR LİMAN YAPILACAK MI?

KİMSENİN ADRASAN'I KİRLETMEYE HAKKI YOK?

DOĞRUYA DOĞRU, YANLIŞA YANLIŞ...

SAYIN KÖLEOĞLU, KUMLUCA SİZDEN İCRAAT BEKLİYOR!..

Dünya'da Adrasan denilince turizm akla gelir. Kumluca'da ise Adrasan denilince ilk akla gelen imar problemleri, iç çekişmeler, kavgalar, şikayetler daha bir çok problem. Bu problemlere bir yenisi daha eklenmiş. Turizm sezonu öncesi teknelerin yolcu indirip, bindirmek için kullandıkları iskeleler Kumluca Belediyesi tarafından kaldırılmıştı. Kaldırılması doğru muydu? Bana göre kaldırılması doğru, zamanlaması yanlıştı. Adrasan bir diğer sorunu ise kıyı kenar çizgisi ve milli park olması.

Kumlucalı olupta Adrasan görmeyen birçok vatandaşımız var. Adrasan, ilçemize bağlı ve 1996 yılında belde olmuş. Sırtını Beydağları’na dayamış olan koyun zemini kum ve denizi sığ çevresi ise karayolu olmayan birbirinden ilginç doğal güzelliklerle dolu. Su sporlarına meraklı olanlar için de, eşi bulunmaz bir parkur niteliği taşıyor. Deniz suyu sıcaklığı yüksek, sezonun en uzun yaşandığı yerlerden biri olan Adrasan, özellikle deniz suyu berrak, 29 metreye yakın sualtı görüş mesafesine sahip deniz, balıkadam ve sualtı fotoğrafçıları için yeterli şartları oluşturuyor.

Adrasan’ın 2 km’lik kumsalı boyunca koyun sol başı Dere Mevkii olarak anılıyor. Tahtalı Dağları’ndan doğan kaynak suyu bünyesinde levrek, kefal gibi balıklar da barındırıyor. Koyun sağ başı ise otellerin pansiyonların bulunduğu hatta ikinci sokağın da açıldığı yoğun bölüm olarak da dikkat çekiyor. Çevreye ve yürüyüşe meraklı olanlar için trekking alanları bulunuyor.

Bu kadar doğal güzellikleri bünyesinde barındıran bir tatil beldesinde neden bu kadar sıkıntılar yaşanıyor. Sizi biraz geriye götüreceğim. 2013 yılında Adrasan Belediyesi eski başkanı Dr. Yalçın Akkulak döneminde imar planları hazırlanıyor. Bu imar plan değişikliği Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sunulmuş ama seçim sonrasına kalmıştır. Yani Büyükşehir yasasının çıktığı sene belediyelerin birleştiği döneme kalmıştır.  Bu dönemden sonrada burada gerekli çalışmalar yapılmayıp, beş yıllık planlar bu dönemde yeni onaylanıyor. Ayrıca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan iskelelerin kaldırılması ile ilgili bir yazı geliyor önceki yönetim tarafından uygulanmıyor. Bunu uygulamak Kumluca Belediye Başkanı Sayın Mustafa Köleoğlu’na kalıyor. Köleoğlu’da gerekli gördüğü gibi iskeleleri kaldırmıştır.

İskelelerin kaldırılmasından ziyade burada yapılması gereken en önemli konu burada işletmecilik yapan pansiyon sahiplerini, tekne turu düzenleyen yat sahiplerini ve turizm firmalarını bir araya getirerek onların isteklerini, taleplerini dinlemektir. Yıllardır burada hizmet veren işletmeciler bölgenin sorunlarını en iyi bilenlerdir. Karşılıklı tartışılarak kanunlar çerçevesinde ne gerekiyorsa yapılmalıdır. Kumluca Belediyesi Adrasan’da birtakım düzenlemeler yaptı. Adrasan’a yıllardır hizmet noktasında hemen hemen gerekli hiçbir çalışma yapılmamıştır. Elbette buradaki en önemli konu kıyı kenar çizgisi ve milli park. Bu konuların hükümet nezdinde çözülmesi gerekiyor. Bölgemizin iki milletvekili var Atay Uslu ve Aydın Özer. Bölgenin kıyı kenar çizgisi ve milli park oluşu ile alakalı gerekli çalışma yapılmalıdır. Adrasan’ın milli parkla hiçbir alakası yoktur. Turizm bölgesidir. Bu sorunlar aşılırsa Adrasan’ın önü açılır.

Ramazan Bayramında 15 bin kişinin ziyaret ettiği söylenen Adrasan’da en önemli konu yolların darlığı, otopark sorunudur. Kumluca Belediyesi yeşil alanları artırmak için gerekli çalışmalar yapmış, fakat bu çalışmalarla otopark sorunu artmıştır. Kumluca Belediye Başkanı Mustafa Köleoğlu seçimden önce Adrasan’a verdiği sözleri tutmalıdır.

Bu sorunlar bir kenara dursun geçtiğimiz günlerde Turizm işletmecisi Tahir Arslan'ın KUTSO Meclis toplantısında konuşması basına yansımış ve beraberinde hoş olmayan tartışmalar ortaya çıkmıştır. Tahir Arslan'ın bazı hareketlerini tasvip etmesem de Adrasan tanıtımına katkı sağlayan iş adamlarındandır. Tahir Arslan Adrasan'da ailesi birlikte hem otel hem de yat işletmeciliği yapan bir işadamıdır. Siyasi, bürokrat, yerli ve yabancı turist ve ünlü sanatçıları otelinde, yatında ağırlayan ve sayfasında birçok olumlu yorum olan bir işletmeci. Tahir Arslan'a işletmeci gözüyle bakıldığında işini düzgün yapan bir iş adamıdır. Maddi anlamda hiçbir sıkıntısı olmayan, her sezon full dolu çalışan Tahir Arslan'ın hiçbir reklamı ihtiyacı yokken, neden kendine hep ön plana atarak kendini zor durumda bırakıyor.

Tek derdim Adrasan'ın daha yaşanılır bir yer olması diyen Tahir Arslan'ın KUTSO Meclisinde yapmış olduğu açıklamalarına kısmen katılıyorum. Aslında Tahir Arslan'ın kirlilik ilgili demek istediği yatların bıraktığı sintinedir. Adrasan denizi dünyanın en temiz denizlerinden biridir. Oradaki dikkat edilmesi gereken husus yüzeysel kirlilik. Antalya Büyükşehir Belediyesi yerel seçimlerden önce yatlara plaka sistemi getirileceğini açıklamıştı. Seçim önü yetişmediği için hayata geçirilemedi. Kesinlikle plaka sistemine geçilmeli ve kaçak yatçılığın önüne geçilmelidir. Adrasan'da çok fazla yat işletmeciliği var. Bazı yatçılar deniz açıklarında sintinelerini (Gemilerin bıraktığı atık) bırakarak denizlerde ve kıyılarda kirliliğe neden oluyor. Kıyılarda yüzen birçok vatandaş bundan dertli. Ağır yaptırımlar verilmeli ve gerekirse işletmeciliği iptal edilmelidir. Kimsenin Adrasan'ı kirletmeye hakkı yok.

Tahir Arslan'ın açıklamasının ertesi günü Kumluca Belediyesi Zabıta Ekiplerince Arslan'ın otelinde denetim yaparak, Kumluca Belediyesi resmi Facebook hesabından şöyle bir açıklama yapıldı: "BELEDİYE BAŞKANIMIZ MUSTAFA KÖELOĞLU'NA İFTİRA ATAN TAHİR ARSLAN’IN KENDİ FOSSEPTİĞİNİ DERE YATAĞINA BIRAKTIĞI ORTAYA ÇIKTI.

Adrasan’da otel ve tur teknesi işleten KUTSO Meclis Üyesi Tahir Arslan, KUTSO Meclisinde yaptığı konuşmada, Adrasan'da fosseptikler denize boşaltılıyor, buna Başkan Köleoğlu müsaade ediyor diyerek, Belediye Başkanımız Mustafa Köleoğlu'na iftira attığı, kendi fosseptiğini dere yatağına bırakmak kaydıyla çevreyi kirlettiği, belediyemiz Zabıta Müdürlüğümüzün 1892 sayılı ve 27.08.2019 tarihli tespit tutanağıyla ortaya çıktı."

Bu açıklamayla beraber birde görüntü paylaşıldı. Görüntüde turkuaz renkte bir hortumun otelden dereye gittiği görünüyor. Bir belediyenin resmi hesabından isimlerin unvanların açık bir şekilde ilk defa bu şekilde ifşa edildiğini görüyorum. Bana çok tuhaf geldi. Ayrıca o kadar küçük bir hortumdan fosseptik akacağını düşünmüyorum. Nitekim o kadar yoğun çalışan bir otelden video çekildiği sırada fosseptik borusuysa akmaması da ilginç. Bir belediye başkanı eleştiriye her zaman açık olmalı. Hakaret varsa hukuk var kanun var. Bu şekilde bir açıklama yapıldı diye turizm sezonunda otelde müşteriler varken oteli basmak her tarafı didik didik aramak, bana doğru gelmiyor. Baskıyla birlik ve beraberliği sağlayamayız. Ortada bir yanlış varsa ceza verilmeli, ama sırf açıklama yapıldı diye baskın yapmak, vatandaşın üzerine korku imparatorluğu kurmaktır.

Sayın Köleoğlu'nun yaptığı icraatlarla ilgili birçok köşe yazı yazdım. Doğru yaptığı herşeyi yazdığım gibi yanlışı da yazmak zorundayım. Bu davranışlarla halkından daha uzak hale gelirsin. İnsanlarla daha çok iletişime geçerek, daha çok diyalogla bu işler çözülür. 3-5 yalakanın sosyal medya hesabından yanlışa doğru demesiyle doğru olmuyor maalesef. Maalesef bu yaptığınız yalakalık, taraf olduğunuz, sevdiğiniz insana faydası olmuyor, aksine zararınız oluyor. Atalarımızın dediği gibi "tatlı dil, yılanı deliğinden çıkarır."

Kıssadan hisse; Kin insanoğlunun göz bağıdır, bağlar gözünü, kör kör yürütür. Ya ateş olur yakar, ya kuyu olur boğar, ya batak olur yutar. Kimsenin ötekileştirilmediği, bir Kumluca için...

Sağlıcakla kalın...