Bilindiği gibi dünya artık enerjisiz yaşayamaz oldu. Dağın tepesinde bile her iş elektrikle çalışan aletlerle yapılır hale geldi. Yani elektrik yoksa yaşamda yok, kısacası söz buraya geliyor.
Gelişmiş ülkeler bu işe ucuz çözümler aramakta ve bulmaktadırlar. Geçen İzmir’de yaşayan emekli öğretmen Ahmet Karakoyunlu arkadaşımız Kumluca’ya geldiğinde beni de ziyaret etti. Tabii bolca eskilerden bahsettik, dertleştik. Bu ara Ahmet Kardeşimizin iki oğlu var ikisi de Amerika’da doktoralarını tamamladılar ve orada çalışıyorlar.
Ahmet’te aralık ayında bir ay oradaydı. Oradaki izlenimlerini sordum. Tabii birazda meraklılık var serde. İnsanların birbirine çok saygılı olduğunu, kurallara çok uyulduğundan bahsetti. Ama en dikkatini çeken olayın ise Güneş Ererji Santralleri (GES) olduğunu söyledi.
Otoyolların ortalarında, evlerin çatılarında, kısacası aklına gelebilecek her yerde güneş enerjisi panelleri bulunduğunu, hatta evlerinin çatısına güneş enerji sistemi kurmak isteyenlere devletin teşvik verdiğini anlattı. Bunun üzerine kısa bir araştırma gereği duydum. Gelişmiş ülkelerin çoğunda aynı sistemler var artık. Yani bu devletler insanlarına ne kadar ucuz elektrik kullandırabililer bunun çalışmasındalar.
Bizde durum nasıl?
Biz küçücük çayların üzerine suyu boru içine alıp HES’ler kuruyoruz. Bu durumda doğaya ve etrafında yaşayan canlıların yaşam haklarını hiçe sayıyoruz. Karşı çıkanları hemen vatan haini ilan ediyoruz.
Biz yerleşim yerlerinin yakınına ağaçları keserek çok gürültü yapan ve çevreyi rahatsız eden RES (Rüzgar enerji santrali) kuruyoruz.
Gelişmiş tabir ettiğimiz ülkelerin güneş alma oranına bakarsak bizim ülkemizin çok altında. Biz neden bu duruma yönelmiyoruz. Hatta vatandaşına teşvik vererek elektriği bedavaya kullanan ülkeler varken biz ne yapıyoruz.
İşte bizdeki durum.
Geçende bir elektrik faturamız geldi. 299 TL. Elektrik bedeli yani kullandığımız elektriğin bedeli bu. Bunun yanına 159 TL dağıtım bedeli, TRT ve diğer paylar, KDV derken toplam fatura 570 TL’yi buluyor.
Biz onlardan daha ucuza kullanma imkanımız varken niye kazıklanıyoruz. Buna anlam vermek biraz zor. Ama yinede ülke bizim ülkemiz. Sineye çekmekten başka bir şansımız yok.