Bölgemizde, yaz boyunca ya yaylaya gidilir, ya dönem içinde yapamadığımız şahsi işler yapılır ya da evde oturup dinlenilir.
Bu yaz bunların hiç birini yapamadık. Memurlar izinlerini kullanamadı.
Yani 15 Temmuz olayları hayatımızın her alanına darbe vurdu.
Belediyelerimiz yaz boyunca, mahalle yollarımızı tamir edecek, yeniden asfaltlayacaktı. Kısmen yapıldı ama gerisi sekteye uğradı.
Geçen gün mahalle muhtarımızı gördüm, “Abi ne var ne yok” diye konuştuk. “Mahallenin içinden geçen grup yoluna asfalt kaplama yapılacak onun telaşındayım” dedi.
Ben de “Muhtarım yolda genişletme veya ıslah çalışması olmadan asfalt kaplama yaptırmayalım. O çalışma yapılırsa olmayan yola asfalt döktürmüş oluruz. Sonrada o mahallenin yolu asfaltlandı derler, kimseye derdimizi anlatamayız” dedim.
Bozulan bölümlerin yama yapılması yeter. Asfalt üstüne asfalt dökülürse, mahalle içinden geçen kereste yüklü kamyonlar, ağır iş makinesi taşıyan tırlar, yaklaşık 2 ay sonra nar taşıyan kamyonlar geçecek. Bunların hepsi ağır tonajlı araçlar. Zemini iyi olmayan asfaltın üstüne asfalt dökersek 2 ay bile dayanmaz. Birde yol yılan gibi kıvrım kıvrım. Gereksiz kıvrılmalar var. Bence, bunlar düzeltilmeden asfalt olmaz. Mevcut asfalt bizi idare ediyor.
Amacım devletimizin yapacağı hizmetlere engel olmak, karışmak değildir. O yol benim mahallemin ve daha 5 ayrı mahallenin yoludur. Her gün o yoldan geçiyorum. Daha hafta sonu bölge dışına çıktım. Ellerin öyle yolları var ki, imreniyorum. O hizmetlerden bizde istiyoruz. Tek derdim her gün yüzlerce aracın gelip geçtiği bu yolun çağın standartlarına uygun olsun istiyorum.
Belki yetkililerimiz şimdi vatanımızı kurtarmanın peşindeyiz yol zamanı değil diyebilirler. Hükümetimiz, devletimiz hayatın normalleşmesini, günlük normal işlerimize dönmemizi istiyor. Bende buna katkı sağlamak istedim.