Benim hizipçilik yapamayacağımı sanıyorlar. Kendi yeteneklerim çerçevesinde bende hizipçilik yaparım. Hep yazıyorum, ama kimseye bunu anlatamıyorum. İnsanları birbirine düşürmek onların zaafları ve açıkları ile prim yapmak benim yaşam biçimime ters diyorum. Ya ben anlatamıyorum ya da insanlar anlamak istemiyor.

Bizim halkımızın gözünde Face'de yazdıklarıyla insanları, en iyi birbirine kim düşürürse, en iyi, en büyük gazeteci o oluyor. Hâlbuki adamın herhangi bir gazetecilik belgesi bile yok. İnsanlarımızın bundan bile haberi yok. İnsanlarımızın arzu ve hevesleri yüzünden, kim bu adam ne iş yapar, künyesi nedir diye sormadıklarından toplumumuz da sahte doktorlar, avukatlar, hocalar, gazeteciler hatta öğretmenler bile türüyor.

Bir buçuk yıl aradan sonra Kumluca’mızda pehlivan güreşleri yapıldı. Güreşler öncesi Kumluca Belediye Başkanı Mustafa Köleoğlu ve güreş tertip komitesi üyeleri, güreş yapacaklarını, güreşlerde haber ve tanıtım desteği istediklerini beyan ettiler.

Benim için ilçemizde yapılacak güreşlerin tanıtım ve haberini yapmak en doğal bir hareketti.

Daha sonra da yerel gazete sahipleri, ulusal ajans temsilcileri ve face üzerinden yayın yapan arkadaşlarla bir anlaşma yapıldı. Bende birlik ve beraberliğin olduğu yerde bereket olur, başarı olur dedim ve o anlayışla çalışmaya başladık.

Güreş tertip komitesi bizden, belirledikleri ilan ve yayınları sosyal medyadan yayınlamamızı istiyorlardı. O aralar benim işlerim de yoğundu. Bana gönderilenleri olduğu gibi face ye attım. Yayınladığımız metinlerde Belediye Başkanımız şu isimle görüştü. Başkanımız oraya gitti, buraya gitti şeklinde yazılar vardı.

Birçok vatandaşımız “Başkanımız” kelimesini uygun bulmadı. Başkanımız değil de “Belediye Başkanı” şeklinde yazmamın daha doğru olacağını söyledi. Bende müsait olunca “Kumluca Belediye Başkanı” şeklinde değiştirdim.

Hala birçok insan Ramazan’dan dava adamı olmaz. Bu zaten hep böyledir gibi dedikodular yapıyor.

Hangi dava önce onu sorgulamak lazım. Bir yerlere gelsinler diye uğrunda işimizden, aşımızdan olduğumuz bazı siyasiler telefonumuza cevap vermeye yeriniyorlar.

Hani dava, hani dava adamı.

Önce insanlık. Dürüstlük ve ahlak.

Daha ötesini yazarsam yine ortalık karışır.

Öyle ki siyasette dava diye bir şey yok. Menfaat var. Maddi çıkar var. Entrika var. Hırs var. İntikam var. Kimse bana siyaseti öğretmesin.

Ben 25 yıllık gazetecilik hayatım da neler gördüm. Neler.

Birde siyasette dün doğru olan bugün yanlış olabiliyor. O yüzden çok karışmamak lazım.

Memlekette o kadar çiçek böcek haberi var ki, siyasilerin haberine sıra en son gelebilir. Siyaset haberlerini yapmasam bile para kazanırım onu söylemek istiyorum.

Bir abim bana bildiklerini yazmazsan gazeteci olamazsın sır küpü olursun diyor. Bildiğim yalan, yanlış her şeyi yazıp da insanları birbirine düşüreceğime, arkamdan küfür ettireceğime delili olan doğruluğu kanıtlanmış, toplumda hizipçilik oluşturmayan haberler yaparım. Yaptığım işe kimse karşı çıkmaz. Bende huzurlu olurum. Toplumda huzurlu olur.

Ramazan SARIKAYALI