1980 ve 1990’lı yıllarda zamlar bağıra çağıra, gümbür gümbür gelirdi. Artık sessiz sedasız geliyor. 2003 Kasımında büyük umutlarla bir seçim yapıldı. Tek partili bir hükümet kuruldu. Beklentiler büyüktü. Bana göre, karşılığı da büyük oldu. Çok güzel gelişmeler, hizmetler de yapıldı.
Bugün derin bir analiz yapılınca halkımızda ve kendimde 5 yıl önceki ekonomik hareketliliği, kazanma potansiyelini ve alım gücünü bulamıyorum.
Halkımız, bir hizmet beklediğinde ve istediğinde hemen yapılıverdiğini gördü. Hazırlanan bir projenin tam da kendi hayalini yansıttığını gördü. Yapılan devasa ve küçük hizmetleri yerinde icraatlar olduğunu gördü. Artık bunlar geride kaldı. Hükümetimiz o eski gücünü kaybetti. Enerjisi tükendi. O enerjiyi yani heyecanı kaybetti. Açıkça söylemek istiyorum. Artık Hükümetimiz halkımızın beklentilerini karşılayamaz hale geldi.
Bunun nedeni de 2011’den sonra başlayan iç çekişmeler, 17-25 Aralıkta başlayan operasyonlar ve ardından 15 Temmuz darbe girişimi ile sonuçlanan olaylardır. 15 Temmuz için olay demek çok basit geliyor. 15 Temmuz’un önemini anlatacak kelime bulamıyorum.
Salı günü Kumluca Belediye Başkanımız Hüsamettin Çetinkaya ile radyo programı yaptık. Başkanım, yaptığı hizmetleri anlatırken, dakikalara sığdıramadık. Çok önemli ve çok yerinde büyük hizmetler yapılmış. Bundan sonra yapılacak hizmetler geçmişteki kadar önemli ve büyük olmasa da çok yapılacak iş var. Halk hizmet istiyor.
Seçim kampanyaları ve referandum çalışmalarında hepimiz duyduk. Hatiplerin anlattıklarına şahit olduk. Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulduktan beri hep kavgalar, yetki mücadeleleri yaşanmış.
Artık vatandaş, “Yeter, kavga etmeyin. Hizmet üretin” diyor. Zaman zaman vatandaş, kavgaların içinde veya bir parçası olmuş. Şimdi bakın küçük siyasi gruplar sokakta protesto yapmasına karşın, büyük bir kesim karşı protestolara kalkışmıyor. Bunun nedeni vatandaş daha olgun ve daha akıllı hareket etmek istiyor. Yani ufak tefek havalara kapılmıyor.
Dün bir vatandaşımız, “Sandıktan evet çıkarsa Türkiye uçacak diyorlardı. İyi günler bekliyorum” dedi. “Bende öyle umut ediyorum. Tek korkum uçurumdan aşağı uçmamasıdır” dedim.
Artık vatandaş kavga değil hizmet bekliyor.