Uydudan yayın yapan bazı bölge televizyonları geleneklerimizden olan deve güreşlerimizi yayınlıyor. Boş zamanlarımızda o güreşleri büyük bir keyifle izliyoruz. Önümüzdeki hafta sonlarında hem Kumluca’da hem de Demre’de deve güreşleri yapılacak. Keşke imkânımız olsa o deve güreşlerini baştan sona kaydedip izleyebilsek. Yaptığımız deve güreşlerini kayıt altına alsak. Yine uydudan yayın yapan bir televizyonda yayınlasak. Yaptığımız deve güreşlerinin ne kadar basit ve zevkten uzak olduğunu bizde görürüz. Başka bölgelerde izleyen vatandaşlarımızda görür. Ege bölgesinde yapılan güreşi izleyenler, bizim yaptığımız deve güreşlerine gülerler. 

Bizim yaptığımız güreşlerde insanlar mı güreşiyor, develer mi güreşiyor belli değil. Ortada iki deve ama 50 insan var. 7 yaşındaki çocuk dahil, herkes yaptığımız işin ne kadar anlamsız ve izlemeye değer olmadığını görecektir. 

Ege bölgesinde yapılan deve güreşi de, bizim yaptığımız nedir? Sizler karar verin.

O kadar insanın develerin başında ne işi var?

Biliyoruz ki bu gelenek zayıfladı. Ortadan kalkma tehlikesi var. Bu gelenek biraz zorlamayla gidiyor. 

Yaşıyor. 

Anlıyoruz.

Yaşatalım da aslına uygun olarak kalsın istiyoruz.

Neden? 

Çünkü aslına uygun olursa güzel oluyor.

Yıllardır deve güreşlerinin içinde olan bir amcamızla tartıştık.

Amca dedi ki; “Ne yaparsak yapalım. Bu develer güreşmez. Çünkü her devenin bir güreşme alışkanlığı var. Bizde deve eşleştirilirken, bunlara dikkat edilmiyor. Her deve her deve ile güreşmez. Bu yüzden develer güreşmiyor. Bu yüzden devenin etrafında üç beş kişi o zavallı hayvanların başından oraya buraya tartaklayıp duruyorlar. Yaptıkları suyu tersine akıtmaktan başka bir şey değildir.”

Önümüzde iki ayrı güreş var. Sevgili güreş severler, anlattıklarımın sahalarda nasıl cereyan ettiğine bir dikkat ederseniz sizde bana hak vereceksiniz.