Cittaslow, İtalyanca “citta” ve İngilizce “slow” sözcüklerinin bir araya gelmesi ile oluşan bir terimdir ve Türkçeye “sakin şehir” olarak geçirilmiştir. İtalya’da kurulmuş ve yavaş yemek hareketlerinden ilham alınarak düzenlenmiş bir organizasyondur.
Bu organizasyonun en temel amacı hayatın, kaliteli ve herkesçe yaşanabilir olmasını sağlamaktır. Diğer amaçları, yerel kültür ve geleneklerin sürdürülebilirliğinin sağlanması, yerel ürün ve üreticilerin teşvik edilmesi, yerel ekonomik yaşama katkı sağlayarak yaşanılan yere özgü değerlerin sürdürülebilirliğinin oluşturulmasıdır.
Dünya’da olduğu gibi ülkemizde de bu organizasyonla karşılaşmaktayız. İlk defa 2009 senesinde Seferihisar’ın Cittaslow hareketine üye olmasıyla kurulan bu organizasyonun Türkiye’de toplam 21 üyesi bulunmaktadır. Bunlar sırasıyla; Akyaka-Muğla, Gökçeada-Çanakkale, Taraklı-Sakarya, Yenipazar-Aydın, Yalvaç-Isparta, Vize-Kırıkkale, Perşembe-Ordu, Halfeti-Şanlıurfa, Şavşat-Artvin, Uzundere-Erzurum, Gerze-Sinop, Göynük-Bolu, Eğirdir-Isparta, Mudurnu-Bolu, Köyceğiz-Muğla, Ahlat-Bitlis, Güdül-Ankara, Foça-İzmir, Arapgir-Malatya ve son olarak bu harekete 2021’de katılan İznik-Bursa’dır.
Finike ilk defa 2018 senesinde Uluslararası Cittaslow Birliği’ne ilçemizin adaylığı hususunda başvuruda bulunmuş fakat istenilen kriterleri yerine getiremediği için başvurusu kabul görmemiştir. 2020 yılında ikinci defa Uluslararası Cittaslow Birliği’ne ilgili birliğin Türkiye Koordinatörlüğü aracılığıyla tekrar üyelik başvurusunda bulunmuştur. Cittaslow Genel Merkezin tarafından adaylık başvurusu değerlendirmeye alınmış ve sonucu beklenmeye başlanmıştır. Cittaslow Uluslararası Koordinasyon Komitesi Reszel, Polonya’da 14-15 Nisan 2023 tarihlerinde kararlarını açıklayacaklardır.
Finike’nin bu unvanı alabilmesi için organizasyonun istemiş oldukları kriterlere uyum sağlaması gerekmektedir. Güzel haber Finike Cittaslow hareketinin istemiş olduğu temel özelliklere sahiptir. Coğrafi zenginlikleri, iklimsel özellikleri (Akdeniz bölgesinde bulunması), antik yapılar ve sosyokültürel değerlerin hepsi ilçemizde bulunmaktadır. Tabi bunun yanında geliştirmesi gereken noktalar da bulunmaktadır. Çevre politikaları, altyapı geliştirmesi, yaşam kalitesi politikalarının geliştirilmesi, misafir farkındalığında halkın bilinçlendirilmesi, tarımsal, turistik, esnaf ve sanatkârlara hak ettikleri desteklerin sağlanması, sosyal uyumun oluşturulması, STK’lar başta olmak üzere ortaklıklara önem verilmesidir.
Eğer Finike bu Cittaslow “sakin şehir” organizasyonuna dahil olursa en başta ilçemizin marka değeri artacak, yerel tatların, yerel mimarinin ve kültürel değerlerin korunmasının desteklenmesi sağlanacaktır. Markalaşma ile birlikte uluslararası tanınırlığı artacak, turistler için cazip bir destinasyona dönüşecektir. Çevresel ve kültürel değerlerin korunması desteklenecek, gürültü kirliliği önlenecek, yeşil alanların artması ve yaya bölgelerinin çoğalması sağlanacaktır. Yerel üretim yapan çiftlikler, üretimlerini satan esnaf ve yeme içme mekânları destek alabileceklerdir. Çeşitli teşviklerden faydalanabilecek, çevre politikaları disiplinli bir şekilde uygulanacaktır.
Sonuç olarak, içinde yaşadığımız yüzyılda her şey çok hızlı bir şekilde tüketilmektedir. Bu da birbirine benzer tüketime dayalı bir hayat felsefesine sahip yaşam alanları oluşturmaktadır.
Cittaslow hareketi küçük ölçekli yaşam alanlarına uyguladığı kriterler ile buna alternatif “sakin şehirler” oluşturmuştur. Hayat daha kaliteli, daha yavaş, çevre ile uyumlu hale getirilmiş; yerel işletmelere doğru kalkınma modeli yaratılarak yaşamış olduğumuz zaman diliminde hayata tutunmasını sağlanmıştır. Yine halk için ekonomik, sosyal ve kültürel alanda olumlu getirileri olmuştur. Bunlardan Finike’nin de yararlanmaya, ismini markalaştırmaya hakkı yok mudur?
Elbette vardır! Finike neden Türkiye’nin 22. Cittaslow üyesi olmasın? Her zaman ileriyi görebilen, hayal kuran bir Finike ümidiyle...