Bilindiği gibi 2013 Kırkpınar yağlı güreşlerinde altın kemerin ebedi sahibi Ali Gürbüz olmuştur. Ama yapılan kontrollerde dopingli olduğu gerekçesi ile kemeri elinden alınmış ve 2’nci sıradaki bir başka Antalyalı İsmail Balaban’a verilmiştir. Bundan sonra Ali Gürbüz’e 2,5 yıl civarında bir men cezası verilmiştir.
2013 yılında ilk defa Kırkpınar da Başpehlivanlığa güreşen iki Antalyalı Orhan Okulu ve İsmail Balaban, Ali Gürbüz’e yenilerek birisi ikinci, birisi üçüncü olmuştu. Bu diskalifiye ile biri birinci birisi ikinci oldu.
Bundan sonra bu gençlerimiz fırtına gibi estiler. Arkasından yenileri geldi. Antalya yağlı güreşte var olduğunu ispatladı. Ben bundan sonra altın kemerlerin yıllarca Antalya da kalacağına inanıyorum.
Şimdi gelelim başlıktaki konuya. Bir arkadaşımızla sohbetimizde ‘Ali mi, Orhan mı?’ konusu geçti. Bu arkadaşımızın görüşü Ali’nin daha güçlü olduğu yönündeydi. Hatta Ali’nin yokluğunda Orhanların, İsmaillerin meydanlarda estiğini Ali Gürbüz’ü kimsenin geçemeyeceği yönündeydi.
Çoğu insanın şu andaki merakı budur. Kırkpınar’dan önce en önemli güreşler olan Kumluca güreşlerinde yaklaşık 3 yıl sonra Al Gürbüz ilk defa kispet giyecektir. Bekleyip görmek gerek.
Ali Gürbüz’ü çok severim. Babasını çok severdim onun için belki içimde bir sevgi oluşmuştu. Ama Ali ile olan bir sohbetimizde o beyefendi kişiliği kendini biraz daha çok sevdirdi bana.
Orhan’ı çok severim. Çünkü benimle aynı havayı soluyarak büyüdü. Çocukluğunda Belediye İşhanın da oda komşuluğu yaptık. Oda çok beyefendi bir insandır. Çok sevdiğim Bekir kardeşimin oğludur.
Başlığa tekrar dönelim, Orhan mı, Ali mi?; Evet Ali güçlüdür. Ama Orhan da başpehlivanlığa çıktığı kısa sürede ‘Geri vitesi olmayan Kara Şimşek’ diye nam salmıştır. Elmalı Güreşlerinde altın kemerin ebedi sahibi olmuş, Geçen yıl Kumluca ve Kırkpınar’ın Başpehlivanı olmuştur. Bu yağlı güreştir. Her an her şey olabilir. Ben bu yönden şansları eşit görüyorum. Gönlümü sorarsanız Orhan. Burada da bana hak vermeniz lazım. Nede olsa o benim bir parçam. O bir Kumlucalı.
Başka bir yer adına güreşiyor olabilir. Bu çok doğaldır. Çünkü gücü yeterken para kazanmak zorundadır. Ali Gürbüz’de geçen yıl büyükşehirdeydi. Bu yıl Muratpaşa da. Ama önemli olan Orhan oğlumuzun her yerde Kumlucalı olduğunu belirtmesi. Oda bunu layıkıyla yapıyor.
Başta Orhan Okulu oğlumuz başta olmak üzere tüm güreşçilerimize başarılar diliyorum. Hep gençlerden bahsederken bizim ihtiyar delikanlıyı unuttuk arada, 20 yıldır başpehlivan olarak bu sahalarda güreş tutan ve hala çalışmaya devam eden Hasan Tuna kardeşimize de ayrıca başarılar.
Tüm Kumlucalı güreşçilerimize bir çağrı yapmak istiyorum. Kumluca Yağlı Pehlivan Güreşleri Türkiye’de bir marka olmuştur. Onun için bu güreşlerde bir fırtına estirmelisiniz. Tahmin ediyorum ki en ufağından en büyüğüne 200 civarında güreşçimiz var.
Başarılar Orhan Okulu, başarılar Kumlucalı tüm güreşçilerimiz..
