5 Ağustos Cuma günü Hürriyet Akdeniz gazetesinin birinci sayfasında okuduğum haberle beynim birden tak etti. İl merkezimiz ve ilçelerindeki paralelci operasyonlarını yazıyor. Demre’de gözaltına alınanlar, şartlı serbest kalanlar, tutuklananların tek tek adı ve soyadı ile birlikte yazıyordu.
Kumluca’da bırakın bunların ad soyad yazmasını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret edenin, devletin üst kademesinde çalışanların, memurların, iş adamlarının gözaltına alındığını üç beş gün sonra vatandaşlardan veya il merkezinde yayınlanan gazetelerden öğreniyoruz.
Kurumun birisinde çalışan bir büyüğümüz, “Ramazan bu işlere fazla karışma. Ben de fazla karışmak istemiyorum. Daha 2 yıl öncesine kadar Ergenekon, Balyoz operasyonları ile içeri girenler şimdi ödüllendiriliyor. 2 sene sonra ne olacağı belli olmaz. Gün gelir yine bu paralelciler iş başına gelir bizden hesap sorarlar” dedi.
“Ya kendi vatandaşına topla tüfekle saldıran, 237 kişiyi katleden bir zihniyet nasıl olurda yeniden ülkemizde söz sahibi olur. Artık o devir kapandı” dedim.
20 gün geçti aradan. Paralelciler nasıl korunuyor, nasıl gizleniyor, ‘aman ha isimleri kamuoyuna duyulmasın’, ‘onları kimse görmesin’, ‘onların suçu yok’, ‘onlar masum’, ‘onlar kandırılmışlar’ falan falan… Nasıl el üstünde tutuluyorlar?
Aman Allah’ım paralelci olasım geldi!
Hoca Nasrettin boşa dememiş, “Hırsızın hiç mi suçu yok?”
Cuma günü Antalya’dan Kumluca Adliyesine getirilen Finike ekibinin fotoğraflarını çektim. Akşam üzeri Cumhuriyet Başsavcımızdan bilgi almak için gittiğimde sayın savcımız, çalışanı aracılığı ile “Bu kişileri deşifre etmek suçtur. Bu soruşturma gizlidir” haberini gönderdi.
“Yasaları çiğnememiz mümkün değil. Öyleyse deşifre etmeyiz” dedim.
Adamların mensubu olduğu ‘mübarek cemaat’, açık açık bu ülkeye hainlik etmiş, milletin canına kastetmiştir. Bu adamlarda ‘mübarek cemaate’ himmet adı altında paralar vermiş. Okulların, yurtların, kreşlerin açılması için gece gündüz çalışmıştır. Bunu tüm vatandaşlarımız ayan beyan bilmektedir.
Bir de ‘mübarek cemaat’ benim sözüm değil, savcılarımız yanlış anlayabilir. Kumluca’da gözaltına alınıp, tutuklanma talebiyle, mahkemeye sevk edilen ve mahkeme tarafından serbest bırakılan öğretmenler’, Mübarek cemaate’, ‘Mübarek Hoca efendiye algı operasyonu yapıldı’ğını söylüyorlar.
Daha fazlasını yazmak istemiyorum. Bu kadar işimin arasında birde savcılık kapısında beklemek istemiyorum.
Daha şimdiden cemaat mensupları korunuyorsa, (bu köşeyi saklayın) en geç 5 yıl içinde cemaatten özür dileyip ağabeylerin elini, eteğini öpecek üst kademede binlerce memur ve siyasetçi çıkacaktır.
Aslında salıverilen öğretmenlere hak veriyorum. Kocaaaa Kumluca’da sadece 47 öğretmen mi ‘mübarek hoca efendiye’, ‘mübarek cemaate’ destek verdi. Bu koca koca binaları sadece 47 öğretmen mi yaptı. Öğretmenciklerimizin korunmasına da hak vermiyor değilim.
Ben şahsen kimseye kızmıyorum artık. Hatta adliye ve polis kapılarında gözaltına alınan veya tutuklanan cemaat üyelerinin aileleri ile birlikte daha şimdiden salya sümük ağlıyorum.
Özellikle kadınlar, “Ramazan Abi eşimin hiç suçu yok. Boş yere içeri alıyorlar” diyor.
Ben de, ‘Hıı hııı’,
‘Öyle öyle’,
‘Hiç suçu yok’,
‘Vah vah’,
‘Yazıııık yazıııkkk’ diye onlarla birlikte ağlıyorum.
Ben ne yapayım ilçemizdeki idarecilerimizden öyle öğreniyorum..
Son olarak, seçilen veya atanan idarecilerimizin mikrofonu ele aldığında yaptığı konuşmalara çok dikkat etmesi gerektiğini düşünüyorum. Bir tek kelime bile hem paralelcileri, hem de onları sorgulayanları, koruma kollama yolunda cesaretlendiriyor.
Bir tek kelime bile, ayıklamanın sağlıklı yapılmasını engeller. Suçu olanlar cezasını bulmaz diye düşünüyorum.