En son Bayramdan önce yazmıştım. Bayram ve bir haftalık dinlenmeden sonra tekrar sizlerle beraberiz.
Türkiye Büyük Millet Meclisimizin kuruluşunun 104 ncü yılı kutlu olsun.
Bu yazımda meclisimizin açılışının 20 nci yılında çok kıt şartlarda okuma mücadelesi veren bir yörük kızının öyküsünü yazma gereği duydum. Yıllarca önce yazmıştım ama bir daha hatırlatma gereği duydum. O günlerin şartlarında bu öykü benim için çok değerli.
Yörük Kızının Eğitim Öyküsü
(Çobanlıktan Öğretmenliğe - Kara Çadırdan Apartmana)
Çayiçi Köyünün Kumluca tarafında yaşar Hacıhasan Ailesi. Burada kış aylarında şaha
kalkan bir Alakır Çayı vardır. Aile o dönemlerde bu yörede yaşayan tüm köylülerin olduğu
gibi hayvancılıkla geçinir. Yazları Kırkpınar yaylasına, Kışları ise Çayiçi Köyü Alakır çayının
Kumluca tarafındaki yerleşim yerlerine gelirler.
Ailenin bir kızı olur adını Hanım koyarlar. Ama nüfusa kaydettirmeye vakit bulamazlar.
O zamanların genel durumudur bu. Muhtara derler, muhtar unutur. Kendileri gidemezler;
ancak bir vesile olursa o zaman yazılır doğan çocuklar. Daha sonra doğan bir kız kardeş
daha olur. Onun adını Ümmügülsüm koyarlar; ama onu bir vesile nüfusa kaydettirirler.
Ama o yaşamaz ve vefat eder. Yerine Ümmügülsüm olarak Hanım kalır.
Yıl 1940 ülkede Eğitmen eğitimleri başlar. Kumluca’da eğitmen ile eğitime başlayan
ilk beş köyden birisi Sarıcasu Eğitmeninde okula başlar Hanım. İki yıl okuduktan sonra
okul kapanır. Çayiçi Eğitmeni onu 3.ncü sınıfa alır. Eğitmenin o dönem 30 öğrencisi vardır.
Onun da üçü kız yirmi yedisi erkek. Hanım da o üç kız öğrenciden birisidir. O zaman
köylerde nüfus cüzdanı sorulmadığı için Hanım Özdemir olarak kayıt yapılır. Kayıtlara göre
yaşı 13’tür o zaman. Bu konuda çok acele etmiştir ki okuldaki kayıt numarası birdir. Yani
Çayiçi Eğitmeninin ilk mezun ettiği öğrencilerdendir. 1942-1943 ders döneminde üç yıllık
eğitimden sonra yine eğitmen kayıtlarına göre Hanım Özdemir olarak 16 yaşında bitirir
üçüncü sınıfı. Halbuki Nüfus bilgilerine göre adı Ümmügülsüm yaşı da 12 dir.
Tabii o günün şartlarında Alakır dan her gün Çayiçi ne gelip gitmek her babayiğidin
harcı değildir. Ama o okuma aşkı ile bu zoru başarır. Bazen de Alakır geçit vermediği
zamanlar Çayiçi’nde tanıdık ailelerde kalırlar. Okuldan arta kalan zamanlarda ailenin
günlük işlerine yardım eder, aile hayvancılık yaptığı için çokça da oğlak gütme işini
üstlenmiştir. Yaz aylarında da yaylada çobanlık yapmıştır. Sınıf arkadaşı Reşit Ceylan’dan
aldığım bilgiye göre cin gibi zeki ve çalışkan bir öğrencidir Hanım Özdemir. Okul bitirme
sınavında 4 ana dersten sınava girerler: Türkçe, Yurt Yaşama, Aritmetik ve Ziraat İşleri
dersleri. Ziraat İşleri’nden iyi diğerlerinden Pekiyi alır Hanım Özdemir. Bu tablo ile ziraat
işlerini pek sevmediği çıkar ortaya.
Anne Sarıcasu da kardeşlerine yakın oturur. Baba pek ilgilenmez. O okula gitmek
ister ama aile göndermez. Hatta dayı ve çocukları gitmemesi için ayaklarını bağlarlar. Ama
elleri boş olduğu için onlardan kaçar ve Finike’ye bir yakınlarına sığınır. O yakınları baba
gelmeyince dayıya vermez Hanım’ı. Aksu Köy enstitüsüne gidecektir ama kefil isterler.
Finike de yaşayan ve kaptanlık yapan Sarıcasu köylüsü Kaptan Murat Kefil olur ve 1943-
1944 yılında Aksu Köy Enstitüsü’ne gider. Okul Arkadaşı Gerçen (Erentepe) köyü Eğitmen
‘inden mezun Alirıza Kılıçtan aldığım bilgiye göre 4 ve 5 nci sınıfı orada okurlar. Ondan
sonra Köy Enstitüsüne girer 5 yıl okuduktan sonra 1949-1950 ders yılında öğretmen olur.
Orada bir öğretmeni ona “Ümmügülsümü söylemek zor, senin adın Gülten olsun” der.
Ondan sonra Nüfusta Ümmügülsüm, halk arasında Hanım olan ismi Gülten’e dönüşür ve
daha sonraları da Kumluca’nın Gülten Öğretmen’i olur.
1949-1950 eğitim yılında okulu bitiren genç öğretmen, 1.11.1950 tarihinde Manisa
ili Salihli İlçesi Yaraşlı Köyü Okuluna Stajyer Öğretmen olarak göreve başlar. Köyde başka
öğretmen olmadığı için aynı zamanda başöğretmenlik görevini de yürütür. 10.09.1955
tarihine kadar orada kalır ve o tarihte Antalya ili Finike Kazası Kumluca Nahiyesi Okuluna
atanır. 01.04.1958 tarihinde Kumluca İlçe olunca Okul Kumluca Kazası Merkez Okulu adını
alınca tayini bu şekilde düzeltilir. Ben Gülten Öğretmenimi 1958-1959 ders döneminde
üçüncü sınıfta okumak üzere geldiğimde tanımıştım. O zaman ikinci sınıfları okutuyordu.
17.09.1974’te Antalya Necati Dölen Okulu’na, 13.09.1976 tarihinde de Antalya
Sakarya İlkokulu’na öğretmen olarak tayin olur. Bu arada lise fark derslerini vererek
dışarıdan 29.06.1983 de Eğitim Enstitüsü’nü bitirir ve 35 yılın içinde 11.03.1985 tarihinde
emekli olur.
Mahmut Karakaya ile evli olan (Hanım) Ümmügülsüm (Gülten) Öğretmen iki kız
annesidir. 2011 yılında kaybettiğimiz Gülten Öğretmenime Allah’tan rahmet diliyorum.
Mekanın Cennet olsun Gülten Öğretmenim.
HOŞÇA KALIN, DOSTÇA KALIN, EĞİTİMLE KALIN….