Türkiye'de 28 Şubat 1997 tarihinde yaşanan siyasi ve sosyal olaylarla ilişkilendirilen bir dönemdir.
Bu süreç, Türk siyasi tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilir ve Türkiye'nin laiklik ilkesine vurgu yapan ve askeri müdahale şeklinde adlandırılan bir dönemi işaret eder.
Süreç, 28 Şubat 1997 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve bazı bürokratların yürüttüğü "muhtıra" olarak bilinen bir bildirinin yayınlanmasıyla başladı. Muhtıra, hükümeti, İslami referanslı politikaları nedeniyle ülkenin laikliğini tehdit etmekle suçluyordu ve hükümetin bu politikalardan vazgeçmesini talep ediyordu.
Muhtıra sonrasında, hükümet üzerinde yoğun bir baskı kuruldu ve dönemin başbakanı Necmettin Erbakan, 30 Haziran 1997 tarihinde istifaya zorlandı. Erbakan'ın yerine, daha ılımlı ve laikçi görüşlere sahip olan Mesut Yılmaz başbakan olarak atandı.
28 Şubat süreci boyunca, medya ve bürokrasi de dahil olmak üzere çeşitli kurumlarda İslami referanslı kesimlere karşı yıldırma ve sindirme politikaları uygulandı. Dini içerikli gazete ve dergiler kapatıldı, İslami kıyafetlerin üniversitelerde ve kamu kurumlarında giyilmesi yasaklandı ve İslami gruplara karşı operasyonlar düzenlendi.
Ancak 28 Şubat süreci, toplumda ve siyasette farklı tepkilere neden oldu. Bazıları bu dönemi, laikliği korumak için önemli bir adım olarak görürken, diğerleri ise demokrasi ve insan hakları açısından eleştirilerde bulunuyor ve bu sürecin otoriter bir askeri müdahale olduğunu savunuyordu.
Türkiye, 28 Şubat sürecini yaşadığı olayların etkisi ve sonuçları üzerinde hala tartışmaktadır. Bu süreç, ülkenin siyasi, sosyal ve kültürel yapısına uzun süreli etkiler bırakmış ve Türkiye'nin demokratikleşme sürecinde önemli bir olay olarak hatırlanmaktadır.
28 Şubat sonrasının Türkiye'ye etkileri oldukça derin ve çeşitli olmuştur. Bu dönemde yaşanan olaylar ve alınan kararlar, Türkiye'nin siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel yapısını önemli ölçüde etkilemiştir. İşte 28 Şubat sonrasının Türkiye'ye etkilerinden bazıları:
Siyasi Etkiler: 28 Şubat süreci, siyasi alanda önemli değişikliklere yol açtı. Dönemin hükümeti istifaya zorlandı ve daha ılımlı ve laikçi bir hükümet göreve geldi. Ancak, bu süreç, siyasi katılım ve ifade özgürlüğü konusunda bazı endişelere neden oldu. Siyasi partilerin faaliyetleri üzerindeki baskılar arttı ve siyasi muhalifler sindirilmeye çalışıldı.
Laiklik ve Dindarlık İlişkisi: 28 Şubat süreci, Türkiye'deki laiklik ve dindarlık ilişkisini derinden etkiledi. Laik kesimler, laikliğin korunması için atılan adımları olumlu karşılarken, dindar kesimler, dini ifade özgürlüklerinin kısıtlandığından ve baskı altına alındığından şikayet etti. Bu dönemde, dindar kesimlerde dindarlık bilincinin daha da güçlendiği gözlemlendi.
Basın ve Medya Özgürlüğü: 28 Şubat sonrasında medya üzerindeki sansür ve baskı arttı. İslami referanslı yayın organları kapatıldı veya susturuldu. Medya kuruluşlarının büyük bölümü, hükümetin politikalarını eleştiren haber ve yorumlar yapmak yerine, muhalefet ve dini gruplar aleyhine haberler yapmaya yöneldi.
Eğitim Sistemi ve Üniversiteler: 28 Şubat sonrasında eğitim sistemi ve üniversitelerde de önemli değişiklikler yaşandı. Üniversitelerdeki İslami referanslı öğrenci ve akademisyenlere yönelik baskılar arttı. Başörtüsü yasağı üniversite kampüslerinde daha sıkı uygulandı ve bu durum, toplumda ciddi bir tartışma konusu haline geldi.
Ekonomik Etkiler: 28 Şubat süreci, Türkiye'nin ekonomisine de etki etti. İç siyasi belirsizlikler, yatırımların azalmasına ve ekonomik büyüme hızının yavaşlamasına yol açtı. Ayrıca, dış yatırımcılar ve uluslararası toplum, Türkiye'deki siyasi istikrarsızlık nedeniyle endişelerini dile getirdi.
Toplumsal Değişim: 28 Şubat sonrasında Türkiye'de toplumsal dinamiklerde önemli değişimler yaşandı. İslami referanslı kesimler, siyasi alanda daha bilinçli ve organize olma eğilimi gösterdi. Aynı zamanda, Türkiye'de daha geniş bir kesimde seküler ve laik değerlerin önem kazandığı gözlendi.
Demokrasi ve İnsan Hakları: Bu dönemde, demokrasi ve insan hakları konusunda tartışmalar yoğunlaştı. 28 Şubat süreci, Türkiye'nin demokratikleşme sürecinde geriye gitme endişelerini beraberinde getirdi. Özellikle ifade özgürlüğü, inanç özgürlüğü ve eşitlik gibi temel insan hakları konusunda sıkıntılar yaşandı.
28 Şubat sonrasının etkileri, hala Türkiye'nin siyasi ve toplumsal yapısında görülmektedir. Bu dönem, Türkiye'de siyaset ve toplum üzerinde derin izler bırakmış ve hâlâ tartışma konusu olmaya devam etmektedir.