Kader mi, Seçim mi?
Her insanın doğduğu topraklar, yaşadığı kültür, etrafındaki insanlar ve deneyimleri onun kişiliğini ve düşünce tarzını belirleyen önemli faktörlerdir. Peki, doğduğun topraklar senin kaderin midir yoksa senin seçimin mi?
Bu konuda farklı görüşler var ve bu yazımızda, bu tartışmayı ele alacağız.
Bazı insanlar doğdukları topraklardan hiç memnun değillerdir. Yaşadıkları kültürü, insanları ve hayat tarzını beğenmezler. Onlara göre, doğdukları yerler kaderleri gibi bir şeydir ve kaçamazlar. Ancak, bu görüş kesinlikle doğru değil. Doğduğunuz yerlerin sizi belirleyen faktörlerden biri olduğu doğrudur, ancak bu sizi orada tutsak yapmaz. Her insanın hayatında seçim yapabileceği birçok şey vardır ve yaşadığı topraklarla ilgili olarak da seçim yapabilir. Örneğin, birisi doğduğu kültürü sevmezse, başka bir kültürü keşfedebilir veya kendini geliştirerek kültürünü değiştirebilir.
Bununla birlikte, bazıları doğdukları yerleri sevse de, orada yaşamanın kendilerine fırsatlar sunduğunu düşünmezler. Bu, seçimlerinin sınırlı olduğu hissini yaratabilir. Ancak, bu da yanlış bir düşüncedir. Herkesin hayatında fırsatlar vardır ve doğduğunuz yerde bile birçok fırsat olabilir. Önemli olan, bu fırsatları görebilmek ve değerlendirebilmektir. Örneğin, birisi doğduğu şehirde bir iş bulamadığını düşünürse, belki de orada başka bir şey yapabileceği fırsatlar olduğunu araştırmalıdır. Belki de, kendi işini kurmak için bu şehirdeki ihtiyaçları veya fırsatları keşfetmesi gerekiyordur.
Bu nedenle, doğduğunuz yerlerin kaderiniz olduğunu düşünmek yerine, bu yerlerin sizi belirleyen faktörlerden biri olduğunu kabul etmek daha iyidir. Ancak, yaşadığınız topraklarla ilgili olarak ne yapacağınıza karar vermek, sizin seçiminizdir. Siz karar verirsiniz. Yaşadığınız yeri sevmiyorsanız, başka bir yere gitmek için seçim yapabilirsiniz. Yaşadığınız yeri seviyorsanız, orada kalabilirsiniz ve orada hayatınızı geliştirebilirsiniz.