Yıllar öncesiydi. Bulunduğum şehirde halk kütüphanesine uğradım. Okumak üzere bir kitap aldım. Kitabın içinde gözüme bir kağıt ilişti. Kağıtta şunlar yazılıydı, “İnsan bir kez acıkmaya görsün, ruhunu bile yer” bu sözden etkilenmiştim. Söz, söz olarak ve içerdiği derin anlamıyla aklımda kaldı. Zaman zaman hatırladım. Düşündüğüm oldu, unutmadım.
Dünyada ve ülkemizde olup bitenlere baktığımzda öyle saçmalıklar yaşanıyorki, şaşırıp kalıyoruz. Olup bitenlerin normal yaşamla bağdaşmadığını görüyor ve anlıyoruz. Olup bitenlere anlam vermek ve algılamak insanı zorluyor. Hatta bu olup bitenler karşısında “İnsanlık öldü” diyenler bile çıkıyor.
Halbuki, niye insanlık ölsün? İnsan olmanın erdemine ulaşmak varken, uzaklaşmak niçin? Şaşkınlık insanlara yakışır mı? Bu ve benzeri soruları kendimize sorarak, insanlık adına hayıflanıyoruz.
Çok önceki yıllarda insanların sözü ile özü birbirini bağlıyordu. Bugünlerde ise bazı haller de kopmalar oldu. Kısır ve verimsiz bir hava doğdu. Yozlaşmalar, kabalaşmalar neden? İnsan hemcinsine düşman olur mu? Psikopatların sayısıda her geçen gün artış mı oluyor?
Açlık, doyumsuzluk, aşağılık duygusunun ezilmişliğin ve bunlara benzer duyguların hüküm sürdüğü bir yaşam sürecinden mi geçiyoruz? Kaçınılmaz olan durum ne ise onu bilelim, Ona uyalım ve ona göre hareket edelim.
Bu ortam, mevcut koşulları, karmaşık duygular açlık yaratıyorsa ve açıktan ruhunu yiyenlerin sayısında artış varsa bundan sonra neler olacak, nasıl yaşanacak?
Bu gidişat ve yaşanan bazı olumsuzluklar endişe yaratsa da insanlığı öldürmeyi kimsenin hakkı yoktur.
Yaratılışımızın asıl nedeni insan olmanın erdemini yaşamak değil mi?
Kendi benliğini öne çıkaran, EGO’suna yenik düşmüş, çılgın, vicdansız, merhametsiz insanlar istemiyoruz.
Hacı Bektaş Veli, Mevlana’nın şekillendirmek istediği insanlardan olalım. “İncinirsen bile, incitme”, “Ne olursan ol, yine gel” diyen Hacı Bektaş-ı Veli ve Mevlana’nın düşünceleri bize yol göstersin. Barışın, hoşgörünün ve gönüldaşlığın hüküm sürdüğü yerde lanet barınmaz.
İnsanlık değerleriyle, ahlakı değerler her zaman ön planda yaşanılırsa herşey, her zaman daha güzel olacaktır.
Yanlız çıkara göre sorunlar ele alınıp, dayatmalarla yaşam devam ettirilmek istenirse, hak-adalet korunup gözetilmediğinde GEMİ karaya oturmuş olacaktır.
Olumsuzlukların sarmalından kurtulup insanca yaşamak istiyoruz. Hakkımız değil mi? “Aman dikkat” derken kötülüklerden ve yanlışlardan uzak kalarak yaşamı sürdürmenin mümkün olabileceğini vurgulamak istedim.