Bir gazete haberi dikkatimi çekti. Bu haber, haber olmanın dışında her açıdan değerlendirilmelidir. Haber, Samsun Ata kum Belediyesi 50 günde 37,5 ton (otuzyedibinbeşyüzkilo) Lop et tüketilmesine ilişkindi. Şaşırıp kaldım. Bu kadar sorumsuzluk karşısında benimle ilgisi olmayan bu konu kanımı dondurdu. Bu kadar rezillik olur mu? Göz göre göre millet soyulur mu? Bu duruma yol açan kim olursa olsun mutlaka hesap sorulmalıdır. Milletin parasını yemek bu kadar kolay olmamalıdır.
Kurumsal bir kuruluşun yönetimine seçilmiş olmak, belirli bir süre yetki ve sorumluluk almak ‘’har vurup, harman savurmak’’ anlamında değildir. Kişinin kendi parasını harcaması kolay, milletin parasını harcaması daha zor olmalıdır. Olması gereken normal ahlak ölçülerine göre budur. Normal ahlak ölçülerini ve insani değerleri kaybedenlere fırsat verilmemelidir. Olanlar ve olaylar bir şekilde yakından takip edilmelidir. Öteden beri hazreti Ömer’in adaleti örnek gösterilir. Hazreti Ömer çalışması sırasında iki mum kullanır. Mumlardan birisi söndürülüp, diğeri yakıldığında Hazreti Ömer’e bunun sebebi sorulur. Hazreti Ömer ‘’ devlet işini yaparken devletin mumunu, kendi işimi yaparken kendi mumumu yakarak çalışmalarımı yürütüyorum demiştir. Bu örnek milletin hakkıyla, milletin parasını kullanırken ne kadar hassas davranılmasını gerektiğini gösterir.
Gazete haberine devam edecek olursak Samsun Ata kum Belediyesi İmar İnşaat Şirketi 08.02.2019 tarihi ile 29.03.2019 tarihlerinde altı kez lop et almıştır. Etin toplam kilosu otuzyedibinbeşyüz kilogramdır. Alınan ete mukabil ödenen para 1.628.625 TL sidir. Hangi koşullarda olursa olsun hiç inandırıcı yanı var mı? Bu olay insaf ve ahlak ölçülerinin ne oran da kaçmış olduğunu gösteren en büyük kanıt değil midir? Bu et yolsuzluğuna yol açan belediye şirketi daha sonraki günlerde kapatılmıştır. Belediye şirketi kapatılarak sorun çözülmüş oluyor mu? Bu duruma yol açanlar kim olursa olsun yargılanmalı, gasp edilen milletin hakkı kendilerinden alınmalıdır. Mal varlıklarına yasalara göre el konulmalı, hak ettikleri ceza mutlaka kendilerine verilmelidir. Bundan sonrası süreçte, hakları gasp etmeye hiçbir kimsenin cüret edemeyeceği bir yaptırım ortaya konulmalıdır. İnsanların kendilerine karşı hesap verme bilinci oluşturulmalı ve geliştirilmelidir. İnsanların kendi özleriyle, vicdanlarına hesap verebilmeleri onları oldukça rahatlatacaktır. Bu noktada iyi insan, iyi vatandaş olmamın keyfi yaşanacaktır.
Her insanın kendine göre bir etki alanı vardır. Bu etki alanı bazı kişilerde az, bazı kişilerde daha fazladır. Süt çok maya azsa mayanın yettiği ölçüde yoğurt yapılabilecektir. Sütün miktarı kadar yoğurt yapmaya çaba göstermek sütü ziyan etmek olacaktır. Çok yoğurt için çok maya kullanmak gerekecektir. Bazı konularda iş çok zorlamaya gelmez. Çok zorlamak, zorda kalmaya yol açacaktır. Süt, yoğurt, mayada olduğu gibi her şeyin bir ölçüsü vardır. Samsun Ata kum Belediye İmar İnşaat şirketi lop et tüketiminde ölçüler tümden kaçmıştır. İnsaf ölçülerini kaçırmamak için insaf gereklidir.
Devletin zenginliği, ülkedeki tüm insanların zenginliğidir. Soygun yapılarak az sayıda kişilerin kasasının doldurulması haksızlık ve sancılı bir durum yaratır. Haksız kazanç sahipleri kötülüklere açık olan kişilerdir. Paragöz insanlardır. Yaşamları para önceliklidir. Gözü dönmüş halleri asalak yanları mevcuttur.
Özünde insan olan insanlardan olabilmek Tanrıya giden yolda yol alabilmektir. Gidilen yolun bir ucu şeytanlığa çıkıyorsa, kul hakkı, hak gaspına çıkıyorsa her gün defalarca tövbe edilmiş olsa da boşuna olacaktır. Son sözler olarak insaf nerde isen gel diye çağırmak düşüyor. Yolsuzlukların ve hak gasıplarının olmadığı, insafın ve merhametin çokça yaşandığı güzel günler dilerim. Her şeyin daha güzel olması temennisi ve SEVGİLERİMLE…
CAFER GÜNDOĞDU 0539 979 35 29