Yetişkin insan önce kendine ışık olmalıdır. İnsanın kendine ışık olması ne anlama gelir? Işık aydınlatma aracıdır. Işıkla görür, ışıkla etrafa rahatça bakarız. Işık yolumuzu aydınlatır. Işık yalnız yolumuzu aydınlatma kalmaz, bize insan olduğumuzu hatırlatır. Kısaca ışıkla hayat buluruz.

Gözümüz görme organımızdır. Gözümüzle gördüğümüz gibi gönül gözümüzle de duyar, hissederiz. Gözümüzle gönül gözümüzün birliği manevi dünyamızı yaratır. İnsanın manevi dünyası kişisel zenginliğidir. Manevi dünyamızı ne kadar güçlendirsek, yaşantımızdaki olumsuzlukları da o oranda azalmış oluruz.

Kendimize ışık olabilirsek kendimizi yakından tanımış oluruz. Kişinin kendini tanıması bir bakıma kendini sınavdan geçirmesidir. Öğrencilerin sınava tabi tutulması, öğrencinin konuya ilişkin bilgilerini değerlendirmek içindir. Bu doğrultuda kendimizi sınavdan geçirince ne olduğumuz, kim olduğumuz ortaya çıkar önce insan olmanın neresindeyiz, onu anlarız insanların görevi yalnız kendisiyle başlayıp kendisiyle bitmez. Kendimize karşı görevlerimiz olduğu gibi aile bireylerine, yakın çevreye ve yaşadığımız topluma karşı da görevlerimiz vardır. Görevlerimizi tam anlamıyla, eksiksiz bir şekilde yerine getirebilirsek bunun hazzını yaşamak doyumsuz bir tat verecektir.

Kendimizi tanımak kendi gücümüzü bilmektir. Kendimizi tanıyıp sorumluluğumuzu yerine getirdiğimizde ve paylaştığımızda, kendimize ışık olur, orta yolu da bulmuş oluruz. 
Kendi gücümüz, kendi çabamız, kişisel yeteneğimiz aklımızı kullanma becerimiz insan olarak kişisel potansiyelimizdir. Bunlar aynı zamanda kendimize ışık olmanın temel taşlarıdır. Kişisel potansiyelimizle, kazandığımız ışık olmanın temel taşları arasındaki organik bütünlük daha çok ışığın doğmasına yol açar.
Işık olmak aynı zamanda karanlıktan uzaklaşmaktır. Karanlık, kirlilik, hainlik kötü düşünceler kasıtlı, maksatlı hallerle fesatçılık kendine ışık olabilen insanlar da bulunmaz. Bütün bunların insan bünyesinde bulunması büyük yüktür. Bu duygulardan ne kadar uzak kalabilirsek yükümüzü o oranda hafifletmiş oluruz. 
İnsanın kendine ışık olması yalnız kendini düşünmesi değildir. Işık alan insan önce kendi önünü görecek sonrasında daha uzaklara rahatlıkla bakabilecektir. Işık alan olaylara, yaşananlara daha iyi bakacak, ışık olmanın verdiği güçle daha gür ışıklar yakacaktır.

Kendisine ışık olan kişi kirlilikten de uzak kalmak isteyecektir. Kirlilikten uzak kalmak kötülükten de uzak kalmaktır. Böyle bir durumda ise iyilikler devreye girer. 
İnsanlar kendilerini iyiliklerle terbiye etmelidir. İyi olan kötülükten kurtulandır. İyilik kişinin kendisi ile bitmez. Bir başkasının iyiliği de başka birini etkileyecek, o kişiyi de kötülükten kurtarabilecektir. Onun için insanlar arasında iyilik yarışına bir şekilde süreklilik kazandırılmalıdır.
Aile ortamında aile bireyleri arasındaki ilişki hep iyiliklere yöneliktir. Aile bireyleri arasında sorun yaşandığında iyi, akılcı ve ussal bir yaklaşımla iyiliğin gücü doğrultusunda sorun büyümeden çözülür.

Sevgi kini söker atar. İyilikse insanla, insanlıkla bağdaşır. Boşuna “iyilik yap denize at” denilmemiştir. Kötülük akla şeytanı getirir. Şeytanlığın, hainliğin yaşandığı yer ise insanlığı bitirir. Onun için her zaman, her ortamda insanlık beslenmelidir. 
Yaşadığımız ortam çetindir. Yaşam şartları her geçen gün daha ağırlaşmaktadır. Değişen koşullara göre yaşam yeniden dizayn edilmeli, bu koşullara göre ilişkiler ayarlanmalı, sıradanlıklar yaşanmamalıdır.

Sistem acımasız olup, tüm işleyişi ile devam etmektedir. Sistem fırsat yarattığı gibi insanları un gibi öğütmektedir. Sistemde pazarlama teknikleriyle tüketim alabildiğince körüklenmektedir. Tüketime yöneltilen insanların ihtiyaçları bir türlü bitmiyor, reklama kendini kaptıran insanlar, yeteri kadar tüketmediğinde mutlu olamıyor
Kendine ışık olan insanların hassasiyetleri vardır. Çevreye ve diğer canlılara karşı duyarlıdır. Bilinci yaşama sokmuş olduklarından bilinçli hareket ederler. Dolduruşa gelmezler. Kontrollü oldukları gibi gerektiği kadar tüketirler. Reklam oyunlarına gelmezler. Reklamın cazibesine kapılmazlar. Arkadaş canlısı olup, dostluğa can atarlar. Dürüst olurlar, hainlik bilmezler, akıllarına uyarak yaşarlar yaşama sevdalı insanlardır. 
Günümüzde bilgiye ulaşmak kolaylaşmıştır. Bilgiye ulaşmak farklı seçenekler yaratır. Bilgilerin ve seçeneklerin ışığında yaşama yön verilir. Bunları yaşamaksa insanı sağlığa ve selamete götürür.

Düzenden doğan, sistemden gelir gelen bu kaos içinde sağlık ve selametle yaşamı sürdürmek başarıdır. Sıkıntılar artmasın azalsın, kötülükler çoğalmasın yalanlar dolarlar yaşanmasın, hırsızlıklar arsızlıklar olmasın. Kimse kimsenin hakkını yemesin. 
Su güzelim dünyada sistemin esiri olmadan yaşam sürdürüldüğü gibi insanlar kendilerine ışık olursa huzur ve güzellikler yaşanabilecektir. Huzur ve güzellikleri yaşamak için insanların kendilerine ışık olmaları yetecektir.

SAYGILARIMLA 
Tel: 0539 979 35 29 
Cafer GÜNDOĞDU