Sevgili okuyucularım bu hafta sizlerle antisosyal kişilik bozukluğu konusu ile ilgili genel bilgileri paylaşmak istiyorum.
Antisosyal kişilik bozukluğu olan insanlar yaşam boyunca kendilerinin ve diğerlerinin güvenliğini önemsemezler.
En belirgin davranış örüntüleri; başkalarının haklarını ihlal etme, tüm ilişkilerinde diğerlerini aldatma, saldırganlık, sosyal ve toplumsal yasaları yok sayarak kuralları çiğneme davranışı sergilerler.
Antisosyal kişilik bozukluğu tanısı koyabilmek için kişinin 18 yaşından büyük olması ve davranış örüntüleri en az 15 yaşından beri bulunması gerekir. Bu kişiler, geleceği planlayamaz, sürekli kızgınlık içindedir. Sürekli sorumsuzluk gösterip bu davranışından ötürü hiç pişman olmama durumu vardır. Sürekli olarak hak hukuk tanımadığı için adı adli olaylara karışabilir.
Antisosyal kişiler toplum içinde, empati yoksunu, bencil, abartılı kendilerini övme ve kibir, laf cambazlı ğı davranışı sergileyen, diğerlerini ilk başta etkileyen tutum ve davranışları vardır. Bu kişiler amaçlarını uygulamak için diğerlerine ilk başta hoş görünebilirler. İçlerindeki duygusuzluk onları tüm yasal olmayan davranışları normalmiş gibi yapmasına neden olur. Birini kırdığı için ya da adli olarak başını belaya sokan davranışlardan pişman olmazlar. Onlar için hedefe giden yolda her şey mubahtır. Çünkü vicdan duyguları yetersiz ya da hiç yoktur. Ama insanlara öyle güzel bir şekilde yüksek ahlaki kurallardan bahsederler ki sanırsınız hiç günah işlememişlerdir. Laf cambazlığı ile herkesi etkileyebilirler.
Yasal ve hukuksal sonuçlarını düşünmeden istediklerini almak eyleme geçerler. Anlık zevkler için bir anda kendilerini ve diğerlerini tehlikeye sokacak davranış içine girebilirler.
Peki bu kişiler ikili ilişkilerinde nasıldır?
Antisosyaller, etkileyici ve hoş kişiler olarak karşımıza çıkarlar. Kolaylıkla kendilerini sevdirebilirler. Kolaylıkla yeni arkadaşlık kurabilirler. Sık sık yalan söyleyip ilişkiye zarar verseler de öyle bir inandırıcılığı vardır ki tereyağından kıl çeker gibi kendilerini yalan söylememiş gibi bu durumdan sıyırırlar. Hiçbir zaman sözlerinde durmadıkları için de onların uzun ilişkiler kurması pek mümkün değildir.
Bu kişiler eşlerinin onları sevdiğini ona karşı iyilik duyguları ile hareket ettiklerini göremezler. Onlar diğerlerine karşı şükran ve minnet duymazlar. Çünkü bu hayat onlara sunulan bir dünyadır ve diğerleri olsa da olmasa da hak ettiği zevkler onun için hep olacak diye düşünürler.
Romantik ilişkilerinde sadakatsiz başına buyruk ve sorumsuzdurlar. Karşısındaki kişiyi elde etmek için öyle hoş ve cezbedici davranışlar sergiler ki zannedersiniz aşkından ölüyor. Oysa ki elde ettiği andan itibaren artık başka kişileri düşünmeye başlamıştır bile diyebiliriz. Duygu olmayınca karşısındaki kişinin duygularını da yok sayarak vahşi bir hayvan gibi davranabilirler.
Hayatlarında korku egemen değildir o yüzden yasal olarak ceza alacak durumlardan kaçınmazlar. Bu durum onlara zevk verdiği için kendilerinin ve diğerlerinin canı yanacak olsa da hedeflerinden şaşmazlar.
Bu kişilerin vicdan gelişiminde bir yetersizlik vardır. Anne baba tarafından reddedilme, ihmal edilme, istismara uğrama, tutarsız disiplin kuralları ile yetişme durumunun yanında, biyolojik, kültürel ve sosyal faktörler bu kişiliğin oluşumunda rol oynar. Babanın fiziksel yokluğu ya da aşırı şiddet uygulaması çocukla ruhsal olarak bir bağ kurulamaması nedeniyle çocuk büyüdüğünde kendini kimseye ezdirmemeye ve güçlü olan ayakta kalır düşüncesi ile tüm yasal hukuksal kuralları yok sayabilir.
Bu kişiler her şeye baş kaldırma isyan içindedir. Sanki ergenliklerinde yaşadıkları başkaldırıyı yetişkinliklerinde de sürdürme içinde gibidirler.
Şuna da dikkat çekmek isterim ki; Her antisosyal kişilik bozukluğu olan kişiler yasaları çiğnemez ya da diğerlerini zora sokacak sorumsuz davranışlar sergilemez. Bu kişiler tolum içinde o kadar başarılı olurlar ki üst mevkilere gelebilirler. Vicdandan yoksun oluşlarını öyle kamufle edebilirler ki sanırsınız iyilik meleği kişilerdir. Bu konumlarını korumak için takındıkları bir maskedir ve bu maskeyi çıkarmayı da hiç düşünmezler. Bu kişiler, yasal olarak başı belada olan antisosyallerden daha iyi laf cambazlığı yaparak diğerlerini kandırma potansiyelleri yüksek diyebiliriz.
Bu kişilerin tedavi süreci çok zordur ama imkansız değildir diyerek yazımı sonlandırıyorum.
Sevgiyle kalın…
Klinik Psikolog Gülsüm Bircan