Sevgili okuyucularım kadın olmanın zorluklarına devam etmek istiyorum. Dediğim gibi ben günü birlik kutlamalara karşıyım ve kadınların dünya üzerinde yerlerinin erkeklerden alçakta olmadığını düşündüğüm gibi yükseklerde de değil aynı şartlar içinde kadının ve erkeğin var olduklarını düşünüyorum. Cinsiyetçi söylemlere karşıyım diyorum ve bu hafta yazıma toplum içinde cinsiyetçi söylemlere dikkat çekmek istiyorum.
Cinsiyetçilik: Bir cinsiyetin diğerinden üstün olduğunu ifade eden ideolojik düşünce. Çoğunlukla kadınların daha çok maruz kaldığı cinsiyetlerinden dolayı daha değersiz olduğunu ifade eden söylemlerdir. Bu söylemler bir ifade mimik, davranış, kelime ve imge olarak karşımıza çıkabilir.
Gelin hep birlikte cinsiyetçi söylemlere bir bakalım. Cümlelerin içinde ‘‘Kadın’’ ve ‘‘Erkek’’ kelimeleri geçmese de kime ne söylendiğini hemen anlıyoruz. Bu sözlemler erkek egemenliğini ortaya koyarak kadınların yaşamlarını nasıl olması gerektiği ile ilgili olarak; nasıl konuşmalarının, nasıl giyinmelerinin, nasıl kahkaha atmalarının koşullarını da dikte ediyor. Kalıplaşmış cinsiyet rollerini, kadının nasıl davranış kalıpları içinde var olacağını, hangi şartlar içinde de zora gireceğini söyleyen cinsiyetçi söylemleri toplumun her kesiminden her yaş kategorisinden insanlar duyuyor ve bu durumu içselleştirebiliyor. Kadının rollerini bu cinsiyetçi söylemlere göre belirleyip kadına yapılan şiddeti hafifletmeye çalışan, küçümsemeye çalışan bir dil ortaya çıkabiliyor. Bu söylemlerden erkeklerde kendine düşen payı alıyor. Erkekler için de cinsiyetçi söylemler var. Ama bu söylemlerden ne yazık ki kadınlar daha çok etkilenmektedir.
Gelin bu cinsiyetçi söylemlere bir bakalım. Sizler bu söylemleri gün içinde kullanıyor musunuz?
Ya da kullananlara dikkat ediyor musunuz?
Ya da hiç önemsemeyip o kalıpları içselleştiriyor musunuz?
Sözünün Eri: Dürüst ve kararlı olmayı sadece erkeklere has bir durum kabul eden söylem.
Erkek Sözü: kadınların sözlerinde durmadığı dürüst olamayacağını belirten söylem.
Bilim Adamı: Bilim insanlığının sadece erkeklere has olduğu kadınların bilim yapamayacağı ifade eden söylem.
Kadın Kısmısı: Bu söylemi ‘‘Kadın elinin hamuru ile erkek işine karışmaz.’’ Söylemi ile birleştirip tüm erkeklerin yapacağı işler de kadınların bu işleri yapamayacağına dair küçümseyici bir söylem. Örneğin mühendisliğin erkek işi olduğunu söylemlere aktaran kişilerin farkında mısınız?
Kız Başına: Kadınların tek başına olmamasını, tek başına hareket etmemesi gerektiğini ifade eden söylem. Aaaa kız başına sokakta ne işin var yanında biri olsun. Kız başına yürüyorsa laf atmak selbest…
Kız Almak/Kız Vermek: Evlenmeyi sadece kızların alınıp verildiği ile ilgili bir anlaşma olarak gören söylem. Bazı kesimlerde kız istemeye gelenlere ‘‘müşteri’’ denmesi de bir kadının eşya olarak alınıp satılmasını normalleştiren bir söylem.
İnsanoğlu: İnsan soyunun erkekten var olduğunu kadının hiçbir vasfının olmadığını dikte eden söylem.
Yuvayı Dişi Kuş Yapar: Evlilik sürecinde erkeğin emeğinin olmadığını ifade eden söylem.
Adamın Dibi: Haysiyeti sadece erkeğe mahsus gören söylem.
Kalıbının Adamı Olmak: Erkeklerin davranışlarını ön yargılarla kısıtlayan söylem. Bu söyleme göre; bir erkeğin duygularını açıkça ifade etmesi, gülmesi, heyecanlanması, duygusal olarak göz yaşı dökmesi kabul edilemez. Zaten ağlayan bir erkek için hemen ‘karı gibi ağlama’ söylemi ile acının üzüntünün göz yaşı dökmenin sadece kadına has olduğunu ifade eden bir söylem. Bir erkeğin göz yaşı dökmesini küçümseyen toplum onun acısını öfke ve kızgınlıkla ifade etmesini yüceltir. O yüzden bir erkek göz yaşlarını hep içine öfkesini de hep dışarı yansıtır. Ha bir de kahkaha atarsa o zaman artık erkekliği bitti. Erkek adam ağır olur ‘koydu mu oturtur’’ demi ama…
At Gibi Kadın: Kadınları binek hayvan benzetmesi ile taciz eden bir söylem.
Bu söylemlerin içine; ‘‘Saçı uzun, aklı kısa’’ kadının zihinsel olarak yetersizliğini imgesel olarak ifade eden söylemler uzar gider.
O kadar çok ki söylemler gelin bu yazıya devam edelim gelecek hafta kadınlar için söylenen cinsiyetçi söylemleri bir de erkeklere uyarlayalım ne dersiniz Empati kurmak önemli.
Biz ne zaman kadın ve erkeği sadece insan olarak görmeye başlar ve söylemlerimizi ona göre ifade edersek biz o zaman sadece insan kimliğimizle var olacağız. Geçmişten ve günümüzden bize dikte edilen kalıplaşmış söylemlere inat ne dersiniz sadece insan olmaya?
Sevgiyle Kalın…
Sorularınız ve online terapi için; 0546 939 9550
Klinik Psikolog Gülsüm Bircan