Eylül ayının girmesiyle beraber sonbahara kapılarımızı açtık.Sonbahar öyle bir mevsim ki yazdan kurtulduk, hava serinledi derkensoğuk havalarla karşılaşıyoruz.Yani sonbahar hem iklimselhemde bedensel olarak geçiş sürecidir.Geçiş mevsimlerinde havaların değişimi, yaşamakta olduğumuz pandemi süreci ile beraber bağışıklığımız düşebilir. Aynı zamanda yorgunluk,isteksizlik ve aşırı yeme atakları da yaşanabilir. Dolayısıyla sonbaharda enfeksiyonlara yatkınlığı azaltmak ve salgına karşı korunmak için bağışıklığımızı güçlendirmeliyiz. Vücut bağışıklığımızı güçlendirmek ve kilo kontrolünü sağlamak için mevsim sebze ve meyvelerinden tüketmeli,dengeli ve düzenli öğünler oluşturmalıyız.Özellikle enfeksiyonlara karşı hassas olan gruplar; çocuklar, yaşlılar, gebelerve emziren anneler için yeterli ve dengeli beslenme daha büyük önem taşır.
Sevgili okuyucularım; dengeli bir öğün tabağı oluşturmak için tabağınızı göz kararı 3 parçaya ayırabilirsiniz. Bu parçadan birinde protein kaynağı et,tavuk,yumurta,yoğurt,süt gibi seçeneklere yer verebilirsiniz.Diğer bölmede tahıl ürünlerinden tam tahıllı ekmek çeşitlerine yer verebilirsiniz.Diğer bölmede ise mevsim sebzelerinden kabak,patlıcan,semizotu gibi farklı seçeneklere yer verebilirsiniz.
Mevsim geçişlerinin bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olabileceğinden bahsetmiştik.Bu durumun üstesinden gelmek için ise antioksidan olarak da görev yapan A, C, E vitaminleri ile selenyum, çinko, magnezyum gibi minerallerin bunun yanı sıra omega – 3 ve omega – 9 yağ asitlerinden yeteri kadar almak gerekir.
Mevsim meyvelerinden mürdüm eriği içeriğinde bulunan antioksidan vitaminlerden A ve C vitamini ile iyi bir meyve seçeneğidir. Ayrıca enerjiniz düşükse ve kendinizi halsiz hissediyorsanız mevsim meyvelerinden olan inciri günde 2 taneden fazla olmayacak şekilde tüketebilirsiniz.
E vitamini ve omega 3 yağ asidi içeriği ile fındık,badem,ceviz ise ara öğünlerinize eşlik edebilecek seçeneklerdir.
Bu dönemde mental olarak iyi ve zinde olmak için beslenmenizde B vitaminlerine yer vermelisiniz.B vitaminlerinin en iyi kaynakları tahıllardır.Bu yüzden sofranızda rafine edilmiş kepeği ve vitaminleri kayba uğramış beyaz ekmek yerine tam tahıllı ekmekleri,pirinç yerine bulguru tercih edebilirsiniz.
Vücut savunmasında görev alan antikorlar,alyuvarlar,makrofajlar protein yapıdadır.Bu yüzden günlük yeterli protein alınmalıdır. Özellikle kaliteli protein kaynaklarından yumurtayı her öğün tüketilmeli.Bununla beraberav yasaklarının kalkmasıyla haftada 1-2 gün balık tüketimi hem protein alımınızı destekler hem de vücudunuza omega 3 yağ asitleri sağlar.
Geçirdiğimiz yaz mevsiminde vücudunuzda biriken tüm toksinleri uzaklaştırmak için su tüketimi ihmal edilmemeli. Günlerin kısalması gecelerin uzamaya başlamasıyla birlikte gün içindeki hareketiniz azalmış olabilir.Fiziksel aktivitenizi arttırmak için serin havalarda yürüyüş,bisiklet veya yüzme yapabilirsiniz. Pandemi sürecini sürekli evde geçirmenin yan etkisi olarak uyku saatleri düzensizleşti. Gece çok geç uyuma ve sabah çok geç uyanmayla birlikte biyolojik saatimiz alt üst oldu. Bu yüzden sağlıklı ve zinde bir beden için uyku saatlerinizi düzenlemenizi öneririm.Uyku sürenizin ise 8 saat civarında olması idealdir.
Yazımı burada noktalarken baharla ilgili sevdiğim sözlerden birine yer vermek isterim.
Hipokrat der ki, ”Bahar mevsimi bedenin terazisidir. Bünyedeki her bir zararlı maddeyi ortaya çıkarır ve onu tartarak bildirir. Akıllı olan bu tartıyı öğrenir,ağır veya hafif durumu fark eder ve bunu giderir.”
Sağlıklı ve mutlu bir sonbahar dileğiyle..
Senanur YEŞİLOĞLU