Çağımızın hastalığı obezite. Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere tüm dünyada obezite prevelansı gittikçe artmaktadır. Araştırmalara göre her 3 kişiden 2’si obez. Hatta Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) raporlarına göre Türkiye 3.sırada. Avrupa ülkelerinde ise 1. Sıradadır.
Dünyada 650 milyon obez, 1 milyar 9 milyon aşırı kilolu var. Türkiye'de erişkin nüfusunun 20 milyonu obez, bundan daha fazlası aşırı kilolu. Erişkin nüfusun yüzde 60-65'i aşırı kilolu ve obez. Artış oranı ise, kadınlarda yüzde 32,3, erkeklerde ise yüzde 24 olarak ölçülmüştür.
Sevgili okuyucularım, Obezite, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından “sağlığı bozacak ölçüde vücutta aşırı yağ birikmesi” olarak tanımlanmaktadır. Son yıllarda yaşam biçimindeki değişikliklerin de katkısı ile toplumda görülme oranları sürekli artmakta ve obezitenin temelinde henüz bilinmeyen birçok genetik etkenin olduğu sanılmaktadır. Çağdaş tıbbın geldiği noktada, dikkat edilirse en son detaylı incelenen hücrelerden biri yağ hücresidir. Yağ hücresi son 15 yılda detaylı incelenebilmiş ve bu hücre hakkında bilmediğimiz birçok yeni bilgiye ulaşılmıştır.Obezite ile mücadele anne karnından yaşamın sonuna kadar sürdürülmesi gereken bir zorunluluktur. Bu nedenle obezite hakkında toplumdaki farkındalığın arttırılması, günlük yeme alışkanlıklarının sağlıklı yöne kaydırılması, fiziksel aktivite düzeyinin yükseltilmesi ve diğer sağlıklı yaşam alışkanlıklarının kazandırılması gerek önleme gerekse tedavide önem taşımaktadır.
Obeziteyi saptamak için ise bir çok yöntemler kullanılıyor. Bunlardan en yaygını BKİ ( Beden Kitle İndeksi) ve bel çevresi ölçümüdür. BKİ, kişilerin kilolu ya da obez olarak sınıflandırılmasında kullanılan kolay ve maliyeti olmayan bir yöntem. BKİ ‘ne göre kilomuzu, boyumuzun metre karesine böldüğümüzde çıkan sonuç;
18.5 kg/m2’nin altında ise zayıf
18.5-24.9 kg/m2 arasında ise normal kilolu
25-29.9 kg/m2 arasında ise kilolu
≥30 ise obezite
30-34.9 kg/m2 arasında ise Obezite basamak 1
35-39.9 kg/m2 arasında ise Obezite basamak 2
40 kg/m2 üzerinde ise Obezite basamak 3
şeklinde Dünya Sağlık Örgütüne göre şişmanlık sınırımızı belirliyor.
Beden Kütle indeksi arttıkça yaşam süresi kısalır. 30-34.9 kg/m2 civarı olursa 3 yıl kadar kısalır, bunun üzerine çıkılırsa 8-10 yıl kadar yaşamı kısaltan bir hastalıktır.
Bel çevresi ölçümünde ise; erkeklerde bel çevresinin 102 cm, kadınlarda da 88 cm’nin altında olması önemli. Eğer bu miktarın üzerinde ise, Tip 2 diyabet, LDL kolesterol ve trigliseritte dalgalanmalar, hipertansiyon ve kardiyovasküler hastalıkların gelişmesinde risk olarak kabul ediliyor.
Obezite, şeker hastalığının tedavisi için yapılan harcamaların yüzde 70’ine, kalp hastalıkları için yapılan harcamaların yüzde 23’üne, kanser hastalıklarının tedavisi için yapılan harcamaların yüzde 9’una ana neden olarak gösteriliyor.Acil eylem planları oluşturmak gerekiyor.
Sevgili Okuyucularım ,obezitenin yaygınlığı çok ciddi rakamlara ulaşırken, tedavisinde ise ağırlık kaybını sağlayan diyet tedavisi, cerrahi uygulamalar, fiziksel aktivitenin arttırılması yani aslında davranışlarımızın değişikliği sağlanmalıdır. Sağlıklı günler dilerim.
Senanur Yeşiloğlu