Kısır bir döngü yaşıyoruz. Yaşanan bu kısır döngü bütün benliğimizi sarmış bizi etkisi altına almıştır. Bu kısır döngü her geçen gün bizi içine çekiyor, sarıp sarmalıyor.
Kısır döngüyü kırmanan yolu gelişerek, değişmek tavırlarımızı bir önceki güne göre daha farklı kılmaktır.
Konuşmalarımızda konuşma uslubu yumuşatılmalı, uygar ölçülere uyulmalıdır. İnsanlarımızın evlerinde konuklarına yaklaşımları nasılsa insanlar arasındaki ilişkiler ev sahibi konuk ilişkisi düzeyinde geliştirilmelidir.
Böbürlenerek benim doğrularım herkesin doğrularından daha doğrudur zihniyetiyle bir yere varılamayacağı bilinmelidir.
Dün, nasılsak bugünde öyle olmalıyız. Bugün nasılsak yarında öyle kalmalıyız. Dün ve bugün nasılsak, yarında öyle kalacaksak bu yapımız, bu tutumumuz, bu düşüncemiz bizi daha ileri bir noktaya taşımaz.
Düşüncelerimiz art niyet taşımamalı, tutarlı ve ileriye dönük olmalıdır. İnsanlarımız bağnazlığa uzak durmalı, akıllarından geçen düşüncelerini söylemeden önce düşündüklerini düşünce eleğinden geçirmeli, ağırlığı olan düşüncelerini kısaltarak söylemelidir.
Devir insan olma, nitelikli insanı bulma zamanıdır. Devir demokrat olma, demokrasiyi tüm kurum ve kurallarıyla yaşama geçirme zamanıdır. Devir kişinin kendi sorumluluk bilinciyle hareket etmesinin gerekli olduğunu kabul zamanıdır.
Bu nedenlerle kendi sorumluluk bilincimize göre yeni bir yol tutmalıyız. Bu yol Atatürkçü çizginin Anadolu kültürünün, aydınlığın ve bilimsel düşüncenin yolu olmalıdır.
Bu yol sevgi ve barış eksenli, dostluğa ve kardeşliğe uzanan bir yol olmalıdır. Yolun sonu asla kinliğe, hainliğe, aç gözlülüğe çıkmayacak şekilde olmalıdır.
Bu aşamada kültürel doğrularımız, kendi özdeğerlerimizle, içinde bulunduğumuz toplumla uyum sağlayarak, insanın kendine göre ortaya bir duruş koyması gerekmektedir.
Bilinçli ve tutarlı hareket edildiği takdirde herkes kendini ve sorumluluğunu bilecek, yapıcı ve iyimser hareket edilecek olursa kolay kolay sorun yaşanmayacak, yaşanan sorunlar çorap söküğü gibi kendiliğinden çözülecektir.
Para harcandığı zaman işe yaradığı gibi düşüncede yaşama geçirildiği zaman işe yarayacaktır. Düşünce ne kadar itibarlı olursa olsun yaşama geçirelemiyorsa hiç bir önemi yoktur.
Kirlilikten arınabilir, içinde bulunduğumuz kirlilikleri kendimize bulaştırmadan sorumluluk bilinciyle hareket edebilirsek istediğimiz ortamın doğmasını sağlayabiliriz.
Davranışlarımız bir gün öncesine göre daha tutarlı olarak değişmeli, düşüncelerimiz bir gün öncesine göre yeni bir boyut kazanmalı, olaylar farklı bir yaklaşımla geniş bir çerçeve içinde değerlendirilecek bu kısır döngü kırılmalıdır. Düşlerim olan yarınlar çok basamak, önemli olan yarınları güzel yaşamak.