Cemre havaya düşer havalar ısınır. Suya düşer, sular ısınır. Toprağa düşer, toprak ısınır. Bir cemre de yüreklere düşse de yürekler ısınsa…
Sürekli bir küresel ısınmadan bahsediliyor. Mevsimler değişiyor. Buzullar eriyor. Bir de yürekler ısınsa da insanlar duygusal ısınsa…
Sevgilerimiz buz tutmuş. Yalnızlıklarımızla üşüyoruz. En çok kendimizi seviyoruz, kendimizi beğenmişliğin kutuplarında…
Sevdiklerimizi bencilliklerimizin derin dondurucularına hapsetmişiz, sevgilerimizle üşüyoruz farkına varmadan. Yalnız kendimiz sevelim istiyoruz. Sevgilerimizde temkinliyiz, cimriyiz, fukarayız ama daha çok sevilmek istiyoruz. Bir türlü özgürleştiremediğimiz, ısıtamadığımız yüreklerimizde, ne de çok sevgisizlikler biriktiriyoruz aslında. Harcayamadığımız para gibi, götüremediğimiz mal mülk gibi, taşıyamadığımız itibar gibi…
Bize benzemeyeni sevmiyoruz. Bizden olmayanı sevmiyoruz. Bizden iyi olanı sevmiyoruz. Bizden önde olanı sevmiyoruz. Bizden çok olanı sevmiyoruz. Bizden az olanı sevmiyoruz… Yalnızca bizi seviyoruz dondurulmuş duygularımızda…
Toprağın bizim olduğu kadarını, suyu bizi suladığı kadarını, havayı bize yaradığı kadarını seviyoruz.
Ağaçları meyve verdiği kadar, odun olduğu kadar seviyoruz. Bazen gölgesi yoksa kesiyoruz, bazen gölge yaptığı için…
Hayvanları işe yaradığı kadar seviyoruz. Eti kadar, sütü kadar; üşümüş yalnızlıklarımızda arkadaşlığı kadar…
Bizim olduğu kadar seviyoruz her şeyi. Bizim değilse yakıyoruz, yıkıyoruz.
Eşyaları insanlardan daha çok seviyoruz, buzullarımızın altında…
Mevsimleri bile çıkarımız kadar seviyoruz. Baharı, çiçekleri solana kadar; yazı, bedenimiz ısınana kadar; güzü, serinliğine doyana kadar; kışı, bizi dondurana kadar…
Kardan adamları, etrafımızdaki adamlardan daha çok seviyoruz ellerimizi donana kadar…
Hep mi böyleydik yoksa sonradan mı olduk?
Habil ve Kabil geliyor aklıma… Koca dünyada hepi topu altı kişiyken acaba neydi Kabil’in gönlünü soğutan?...
Donmuş yüreklerde sevgiler donar. İyilikler, güzellikler donar. Yerine öfke, kin, nefret, haset, husumet, kötülük… dolar.
Yakılsın sevgisizlikler, kötülükler donsun.
Bütün o soğuk duygular sevgiye dönsün.
Isınsın yürekler, her mevsim çiçek olsun.
Ne olur, bir cemre de gönüllere düşsün.
Şaban BALTACIOĞLU