Merhaba sevgili okuyucularım bu hafta sizlerle olayları algılayış ve ele alış biçimimizin bize kazandıracağı konumun yanında bakış açımızı zenginleştirecek bir yazı ile karşınızdayım.
Saygın bir firmada yönetim kurulu işe alacakları kişilere bir soru sormuşlar ve bu soruya en uygun cevabı veren kişiyi işe almışlar. Firma yöneticilerinin sordukları sorunun doğru ya da yanlış cevabı Yok sadece olaylara bakış açısı ile ilgisi vardır.
Aşağıdaki Soruyu siz de cevaplayın:
Karanlık yağmurlu bir gece yağmur yağıyor ve fırtına çok fazla bunun yanında gök gürleyip arka arkaya şimşekler çakıyor ve siz sabaha karşı saat 02.00’de tek başınıza ıssız bir yolda araba ile gitmektesiniz. Arabanız iki kişilik. Biraz ileride otobüs durağında üç kişi bekliyor.
Bu bekleyenlerden biri sizi daha önce geçirmiş olduğunuz kalp krizinden kurtarmış doktor.
Diğeri ise, çok yaşlı ve hasta ölmek üzere olan birisi.
Üçüncü kişi ise, sizin hayatınız boyunca tanışmak İçin can attığınız birisi yani hayatınızın rüyası.
Unutmayın arabanız iki kişilik ve hava gittikçe kötüleşiyor ve arabanızda sadece bir kişilik yer var.
Böyle bir durumda ne yapardınız?
Soruyu iyice düşünün ve cevaplayın bu sorunun doğru yanlış cevabı yok sadece ve sadece sizin bakış açınız var.
Bu saygın firmaya iş başvurusu yapan bazı kişilerin cevapları şöyle olmuş:
-Hasta adamı en yakın hastaneye götürürdüm.
-Doktor benim hayatımı kurtardığına göre arabaya onu alırdım.
-Manen düşünürsem tabi ki hasta adamı alırdım ama geleceğim ve hayatım İçin hayatımın rüyasını seçerdim.
Burada dediğim gibi doğru ya da yanlış cevap diye bir şey yok. Sadece ve sadece olayları algılayış biçimi ve olayları ele alışlarının yanında farklı bakış açısıyla bakmak var.
Bu firma yöneticileri başvuru cevaplarının oranına baktıklarında %90 ‘ı “Yaşlı adamı arabama alırdım” olmuş.
Peki sizin cevabınız neydi?
Bu saygın firma Bir kişiyi işe almış sizce bu kişinin cevabı neydi?
O kişinin cevabı: “Arabadan inip anahtarı doktora veririm. Doktor benim hayatımı kurtardığı gibi yaşlı kişiyi de hastaneye yetiştirip hayatını kurtarabilir.
Böylece bende hayatım boyunca tanışmak istediğim kişi ile bir otobüs durağında baş başa kalıp onu tanıma fırsatını elde edebilirim.”
Bu cevapla o kişi hemen işe alınmış.
İnsan, önce ben diyen bir varlık burada olduğu gibi arabasını vermek tek bir kişinin aklına gelmiş ve olayı tüm olarak ele almayı başarmış.
Olayları ele alış biçimimiz bakış açımız bizi herkesten bir adım önde götürebilir.
Şimdi nerde nasıl bir durum içindesiniz bilmiyorum ama derin bir nefes alın ve olayları tekrar gözden geçirin ve arabanızı doktora verin;) hayatınızın rüyası ile bir kahve yudumlayıp yaşamda bir adım öne geçmemin keyfini yaşayın:)
Sevgiyle kalın.
Klinik Psikolog Gülsüm Bircan