Bir şehri şehir yapan en önemli dinamiklerden birisidir: Kültür ve sanat. Şehri daha yaşanılır kılar. İnsanı, insanın sosyal ve psikolojik yanı irdelendikçe nice konular sıralanıverir ardı ardına… Komedi de çıkar, trajedi de…
Zaten tiyatro da; canlı mı canlı yapılan bir sanat arenası değil midir? Çünkü sahnesi var… Sahne ise insanı ve onun çevresini konu alır… İnsanı insana sunmakla yetinmez aynı zamanda her şeyin insanla olmasına özen gösterir. Ki, insanca olmasını da capcanlı tutar… Kendiliğinden bir tanım da çıkıverdi ortaya…
Uğur Duran kardeşimdir… Günde üç beş kez cübbesini giyer bir güzel sahne alır EVLENDİRME SAHNESİNDE… Böylelikle kapmış o sahne tozunu… Kendisinden bilgi istediğimizde de; oyuncularından tutun da çay hizmeti verene ve sahnenin gerisine kadar isimleri sıralamış… Konu ADALET olunca en azından bizler ADALETSİZSİNİZ! Olmayalım diye de nüktedan kimliğini boca etmiş bizlere…
Sahne tozu yutmuş olmanın sosyal sorumluluğudur bu…
Olaylara daha farklı pencerelerden bakarak oluşturur dünya görüşünü. Bir insanın bakışı, duruşu, çevresine yaklaşımı sanatsal içerik taşıyabilir… Bu cesareti göstermek bile çoğu zaman o işi yapmanın bir edimidir… Eylemidir… Hayata geçmesinin erdemidir…
ADALETSİZSİNİZ isimli tek perdelik oyundan söz ediyoruz. Amatör olmanın sahici ve kolektif yanı sirayet eder… Güzel olanla çirkin olanın kapışmasını konulaştırırlarken aynı zamanda da gönderme yaparlar sahici olarak; AdaletSİZSİNİZ! derler…
Altı sahne olarak oynanan oyun bazen güldürür çokça da düşündürtür… Gündelik hayatımızın adalet imgesine göndermede bulunurlar…
Yirmi beş yaşında olan da var genç mi genç, yetmiş yaşını aşmış daha genç tiyatrocularıyla çıkmışlar yüz görümlüklerine…
Yazan ve yöneten ve oynayanlar arasındadır Uğur Duran, diğer oyuncular ise Müfide Uslu, Özhan Kırmızı, Oktay Erdoğan, Mustafa Arıcan, Mehmet Karakaya, Selcen Erdoğan, Mustafa Kökçü, Goncagül Dadük, Yağmur Altınöz, Aysel Dedeoğlu ve Barış Uzlu rol alırlarken sahne gerisinde Mikail Can Duran, Eyüp Orman ve Tuğba Orman da emekçi kimlikleriyle lojistik destek sağlamışlar oyunlarına…
Bir şehrin gizli kahramanlarıdır bu kişiler… Normalleştirilemeyenlere dairdirler… Onlar var olan sistemle, dayatılan günü birlik yaşam akışının uzağına düşerler… Hemen her şeyi de dert edinirler kendilerine… Bir nevi kavga sempatizanlarıdırlar… İnsana, insanla dokunurlarken her şeyin de insanca olmasını isterler… Zaten sanatın doğasında da bir muhalefet ekseni vardır…
O eksen de insanı sanata davet eder…
Vesselam…
KUMLUCA BELEDİYESİ TİYATROSU ÜZERİNE
Kumluca Belediyesi Tiyatrosu kurumlaşarak, Kumluca’ya ve Kumlucalılara tiyatrodan başlayarak çok daha çeşitli sanatsal ve kültürel konulara yer veren bir kurum olma özelliği taşımalıdır…
Drama Kursu’nun açılacağını öğrendiğimde bir memnuniyet duygusu taşıdım doğrusu… Drama ise şöyle tanımlanıyor: Bir fikri, yaşantıyı ya da olayı oyun veya oyunlar geliştirerek öyküleştirmeye denir… Dramanın saymakla bitmeyen, kişiye kazandırdığı edimler bulunur. Başta dikkat, algılama, dinleme, konuşma ve bedeni kullanma becerilerini geliştirirken aynı zamanda da hayal gücünü zenginleştirir, problem çözme yeteneklerini fark ettirir ve farklı bir kimlik kazandırır… Saygının, sevginin, yaşantılara karşı empati kurabilmenin dinamiklerini esas alır…
Bu kursların en önemli işlevlerinden biri de; kendini gerçekleştirme, yardımseverlik, işbirliği ve karar verme yeteneklerini geliştirirken kolektif ruhun oluşmasına da zemin hazırlar…
Bu konunun önemli olduğunu düşünerek böylesi bir konuya kucak açan Kumluca Belediyesi’ni de canı gönülden kutluyoruz…
Hayat bilgisi aynı zamanda HAYAL BİLGİSİNİ ifade eder…
Vesselam…